Bu gazeteciler suçlu mu?

Gazetecileri yine bırakmadılar. İddianamelerde, ara ki suç bulasın!

"FETÖ" sepetine atılıp muhakeme edilen, o köşe yazarlarının hemen hepsinin yazılarına itirazım olmuştur. İtirazımı açık açık yazmışımdır. Bunların içinde Ali Bulaç başta gelir. Adamın "Türk" alerjisi var. Vatanı bile rû-i zemin saymıştır! Üstelik benim nazarımda ikiyüzlüdür. Bunun delili de Fethullah Gülen hakkında çizdiği bir "gülen", bir "ağlayan" portredir ki, birbirine zıttır. Cemaat, adama köşe vermiş, imkân vermiş. Belki de imkân sağlamak için "ağlayan" portrenin ardından, "gülen" portreyi resmetmiştir.

Hakkını teslim etmek lâzım... Ahmed Naîm'in muakkibi, "İslâmcılar"ın akıldanesi kalem oynatmasını biliyor.

Ali Bulaç'ın bütün suçu Zaman'da yazması...

Diğerleri de öyle... Ahmet Turan Alkan, Mümtaz'er Türköne...

Şahin Alpay... Komünistlikten gelme... Darbeleri en iyi bilecek isimlerden... Zaman'da adama kapı açmışlar, geldiği yer itibarıyla, istese de nüfuz edemeyeceği bir kitlenin, görünürdeki "hizmetler"ini övdü diye içeride...

Ali Bulaç'ın, Ahmet Turan'ın, Nazlı Ilıcak'ın, diğerlerinin savunmalarını bir okuyun... Hususiyetle Ali Bulaç'ın. "Ben içerdeysem, Ak Parti'nin neredeyse tamamı içerde olmalıdır." diye özetlenebilecek bir savunma... Savunma metninin bir kelimesine itiraz eden varsa bırakın onu ben tartışmaya hazırım. Bu kadar zıt olduğum bir insanın "adalet" diye haykırması içimi sızlatıyor. Karar merciindekilerin kim bilir kaçı, onun kitaplarıyla "siyasî İslâm"a kapılmış, "Türk" deyince yüzünü ekşitmiştir.

Hiçbiri darbenin alâmet-i fârikası ByLock'u kullanmıyor. (ByLock meselesi de artık tartışılmalı...)

Hiçbiri herhangi bir üssün, herhangi bir kışlanın "imam"ı değil.

Yeri gelmişken... Darbe örgütleyenlerin galiba bir normal "imam"ı var, bir de "mahrem"... Türkiye'yi yıkmak isteyenler, evet, yıkmak isteyenler, (Darbe yapmayı başka türlü adlandıramam!... Bütün "veriler" yıkmaya götürüyor!) mutlaka hedefe varmak istemişler.

Darbeden bir gün önce "histeri"den bahsetmiştim. Darbe R.T. Erdoğan'ın şahsını kat kat aşmıştır. Hedef o gibi görünmekle beraber, asıl hedef Türkiye'dir. Darbeye katılanlar bile bunun farkında değillerdir. Bir emri uygulamışlardır. Belki havadan mansıp kapacaklar, üst mevkilere oturacaklar ama hepsi birer kukla olacak... Yaptıkları işin "ulviyet"ine öyle bir inandırılacaklardır ki, kukla oldukları hiç akıllarına gelmeyecek, "şeyh" adına sevap işlediklerini düşüneceklerdir. Günümüz cemaatçiliğinde, tarikatçılığında, esas olan bizi yaratan değil, hayfa ki ne hayfa "şeyh"tir! Tarikatlar, şeyhler meselesi açılınca kan beynime akın akın doludizgin yürüyor, öfkem kabarıyor! Hepsi bir tarafa, şimdi "Saray Şeyhi"nin imam hatipleri insanlarımıza musallat oluyor. Allah bu milleti, cemaat-tarikat musibetlerinden korusun! Amiiin!

Ne diyordum!... Gazetecilerin hangisinin "imam" veya "mahrem imam"la bir iş birliği tespit edildi?!

Reis! En çok sizin yüreğiniz yanıyor. Sırt sırta verdiğiniz insanlar sizi arkadan vurdular. İslâmda "intikam"dan söz edilemez. Hani diyorsunuz ya... "Bakanıma söylerim iş biter." Kim ne derse desin hâkimler de de sizin iki dudağınızın arasından çıkacak söze bakıyor.

Adalet yerini bulmalı!

Yazarın Diğer Yazıları