Boş boş övünmek yerine..
Sırplardan et ithal eden Türkiye'nin övündüğü şey, otomobil yapıyoruz herkes bizi kıskanıyor saçmalaması. Özellikle Almanya bizi kıskanıyormuş.
Niye acaba?
Sırplardan et alan Türkiye'nin otomobil yapmasını Almanya neden kıskanıyor olabilir?
Almanların o ünlü markalarını geride bırakacak dünya markalar üstü bir otomobil mi yaptık?
Yoo!
Yoksa kendi otomobil modelimizi bir türlü geliştiremediğimiz için hazineden milyonlarca lirayı daha önce çöpe attı ğımız için mi bizi kıskanıyorlar?
Kıskanılacak bir işimiz olmadığı için olmasın.. Şu hale bakın..
Saman üretemiyor.
Et üretemiyor.
Mercimek üretemiyor.
Kuru fasulye üretemiyor.
Ama otomobil üretme kararı almışız ve güya Almanya bizi kıskanıyormuş..
Bu zekâyı kutlamak lazım...
"İstanbul'a üçüncü büyük havaalanı yapıyoruz, dünya bizi kıskanıyor" dediklerini daha dün gibi hatırlıyoruz.
Havaalanı ile kıskançlık arasında nasıl bir ilişki var anlaşamadım.
Sanırsınız Almanya'nın milli havaalanının bitişiğine devasa bir havaalanı yapıyorsunuz da rekabet güçleniyor ve onlar da sizi kıskanıyor. Öyle ya yolcular uçak biletini dünyadaki öteki havaalanlarından değil de senin gösterişli havaalanından almaya başladılar.
Dip dibesiniz ya..
Kardeşim senin havalanın Türkiye'de onlarınki de kendi ülkelerinde. Senden kalkan uçak nereye inecek? Senin Almanya'da özel havalanın mı var? Elbette yine Almanya'nın havaalanlarına inecek?
Öyle ise neyini kıskansın?
Aynı şey otomobil için de geçerli..
Sen dünyanın en ünlü markaları sollamış gibi konuşuyorsun.
Daha otomobil fabrikasını kurmamışsın.
Nasıl bir otomobil üreteceğine dahi karar vermemişsin.
Ortada fol yok, yumurta yok..
Atıyorsun.
"Bizi kıskanıyorlar!"
Keşke kıskanılacak bir şey yapsanız da biz yanılsak.. Yeter ki ülkemiz önde yürüsün...
Maalesef böyle bir durum yok.
Ayrıca et konusunda sormak isterim: Bosna'da et yok muydu? Müslüman Boşnakların kasapları, inekleri, danaları para etmiyor muydu da Sırplardan et alıyoruz?
Ta Avusturalya'dan mercimek alana kadar, kendi mercimeğimizi yetiştirsek olmaz mıydı?
Tıpkı Süleyman Demirellerin, Ecevitlerin, Mendereslerin yönettiği Türkiye'deki gibi kendi yağımızla kavrulsak, artanı da dünyaya satsak kötü müydü?
Değildi tabi..
Ancak Türkiye'de bir el, bilerek veya bilmeyerek, adım adım tarımı ve hayvancılığı bitirdi. Eski Türkiye gibi şeker pancarı üretilmiyor artık.
Türkiye'nin milli üniversitelerinde kurulan tohum geliştiriciliği ve politikaları da bitirildi. İsrail'in genetiği ile oynanmış tohumlarını almak zorundaymışız gibi, her yıl milyonlarca doları oraya aktarıyoruz.
Parasını bırakın asıl olan, tohumların niteliği. Genetiği ile oynanmış tohumları ektikten sonra bir parça tohum saklasam deseniz yapamıyorsunuz. Çünkü sakladığınız topumlar ekildiğinde çürüyor. Adamlar, her yıl yenisini üretip üretip size satıyor. Sonra da zengin ülke oluyor.
Sonuç olarak diyebiliriz ki: Tabi ki otomobil üretmemiz, gerekir. Sadece otomobil de değil. Elektronik sanayine önem vermemiz, robot yapmamız, geleceğin elektronik savaşlarına hazır olmak için yazılım ürünleri geliştirmemiz gerekir.
"S-400 füzesi aldık" diye, almakla övünmek yerine üretmekle övünmemiz gerekir. O sanayi kuracak hale yükselmemiz icap eder.