Borazanların sesi kısıldı
Sakın ters anlaşılmasın. Ahu Özyurt "Hakan Bayrakçı, rahatsızlığı nedeniyle bu akşam aramıza katılamadı" deyince sevindim. Bu değerli araştırmacının çoktandır istirahate ihtiyacı vardı. Hani dilim varmıyor ama, son hali "Ağaçlar Ayakta Ölür" adlı oyunu hatırlatıyordu. Kaldı ki, Bayrakçı müthiş tarihi donanıma sahip. Politik inceleme ve analizlerini de buna ekleyebilirsiniz. Kendisine, dinlenmeyi birkaç geceyle sınırlandırmamasını öneriyorum. Gerçek anlamda iyi hissettiği zaman ekrana çıkmalı.
Madem "siyaset nabzı ölçer" ile başladık, devam edelim. Bunların tamamına yakını hükümet yanlısı. Başka türlü olmalarına da imkan yok. Bu mecradan besleniyorlar. Yani karınları aynı kaynaktan doyuyor. Sipariş araştırmaları belli aralıklarla teslim ediyorlar. Bu da doğal. Sıra "gaydur gubbak sonuçlar"ı kamuoyu ile paylaşmaya gelince sinirlenmemek elde değil. Yetmezmiş gibi, ekran ekran dolaşıp, işin propaganda bölümünü icra ediyorlar. Adil Gür gibiler çıkıp Ak Parti'den "bizimkiler" diye bahsedebiliyor. Anlayın işte...
Ötekiler
Kampanyanın akademisyenlerini ise bilmeyen kalmadı. Sıkılmaları da yok. Baştan beri söylediğim gibi "taş plak dönemi"nin etiketini yaşatıyorlar.
YÖK'ten torpilliler listesinde hep bunlar var. Bakalım, milletvekili aday listeleri açıklandığında kaç tanesini göreceğiz? İnsanın aklına başka şeyler de gelmiyor değil. Mesela yeni açılacak 20 üniversitenin ballı-kaymaklı makamlarında kaç tanesine yer verilecek.
Aralarında biri var ki, kesinlikle "Yağcılar'da inecek var ödülü"nün en büyük favorisi; Prof. Dr. Mehmet Şahin. Bilmeyenler için hatırlatmak istiyorum. Gazi Üniversitesi'nde doçent olan Şahin, televizyondaki tartışmaya bu sıfatla başladı. Program bittiğinde profesör olmuştu. Ayrıca Polis Akademisi'ne ataması da gerçekleşmişti. Torpilin böylesine kolay kolay rastlayamazsınız.
Önceki akşam bu akademisyeni izlerken ağzım açık kaldı. Abdullah Gül ve muhafazakârlık analizine bayıldım. Söylediklerinin hepsinin altına imzamı atarım. Hayali tahminler dışında, ortaya koydukları tamamen mantıklıydı.
Emir alanlar
Daha ilginç olan, iki "talimatlı araştırmacı"nın ağız değiştirmesiydi. İhsan Aktaş'ın voltajı düşmüştü. Yakın zamana kadar izlediğimiz "sallamalar" yoktu.
ANDY-AR'ın patronu Faruk Acar orta yolu bulmayı sürdürüyor. Şimdiki görevi "Saadet Partisi'nden hiçbir şey olmaz" temasını işlemek. Şu sözlerine dikkat edin; "SP, birileriyle ittifak yapıp barajı aşsa bile çıkaracağı milletvekili sayısı 3-5'i geçmez". En fazla oyu Konya'dan alacağını da iddia etti.
En başta İhsan Aktaş olmak üzere suratlarının asılması "50+1'i yakalayamama paniği" getiriyor. Aktaş'ın en büyük dayılanması "unutmayın ki, plan-program koyma avantajı hâlâ hükümetin elinde" şeklinde oluyor. Bu ne demek ise?
Sandığın önümüze gelmesine daha vakit var. Arada epey malzeme çıkacaktır. 5 Mayıs'tan sonra yeni senaryolara tanık olacağımız kesin...
***
En iddialı olan
HaberTÜRK'teki Türkiye'nin Nabzı'nda bir iddiaya takıldım. Bunun sahibi bir siyaset bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun'du. Şu andaki ortamı kendince yorumladı:
* Halen Ak Parti'ye oy vereceklerin oranı %35.
* CHP'nin oyları %30 civarında.
* Geri kalan %30-35'in tercihi sandık başında belli olacak.
* Anlayacağınız, kesin sonucu ekonomik sıkıntılar belirleyecek.
Hocanın tespitlerini onaylıyorum. Tosun'un söylediklerini bir kenara ayırdım. Kanaat notumu "24 Haziran sonrası" vereceğim.
***
Eski koca hırçınlığı
İlk defa bir müzik yarışmasında jüri üyesinin sözleri biplendi. Hem de uzun uzun. Bülent Ersoy sahnede eski kocalarından Armağan Uzun'u görünce adeta çıldırdı. Anlaşılan aldatılmayı affetmiyor. Sansürlense de neler söylediğini az çok tahmin edebiliyoruz. Bülent Hanım'a sorum şu; "Bu konuda program öncesi, bilgi verilmedi mi?" Sürpriz olmadığı kesin. Peki bu celallenme neden? Her halde anıları depreşti. Her şeyin özeti şu kelimelerde mevcuttu; "Hayatımın en büyük hatası".
7. bölümün birincisi Edirneli Roman Salih, elenen Tuvana oldu. Bu kızın gönderilmesine sebep olarak düet yaptığı Aydan'ı gösterebilirim. Eski yarışmacı, kendini öne çıkarmak amacıyla Tuvana'yı ezdi.
***
GÜNÜN SÖZÜ'nü a Spor'dan aldım:
"Benim en kötü hikayemi, en güvendiğim insanlar yazdı". İmza CEMAL SAFİ