Bombacı değil karşıt görüşlüdür!
Bir ülkede;
Yöneticiler dün beyaz dediklerine bugün siyah diyorsa,
Teröristler; sokakta, okulda, devlet dairesinde karşımıza çeşitli sıfatlarla çıkıyorsa,
Başkentinin ortasında milyonlarca insanın geçtiği noktalar ayda bir bombayla patlatılıyor, vatandaşları paramparça oluyorsa,
Saldırıların hemen ardından sosyal medya kapatılıp, yayın yasağı getiriliyorsa,
İstifası beklenenler "güvenlik açığı yok" diyerek işin içinden sıyrılıyor ve hesap vermiyorsa,
Her saldırıdan sonra gaz alınmak için "Kandil'e PKK'ya büyük darbe" diye Türk jetlerinin operasyon haberi yapılıyorsa,
Ana muhalefet partisi Genel Başkan Yardımcısı PKK'nın kanalında Ankara saldırısını yorumluyorsa,
Hain eylemlerden önce "Türkiye cehenneme dönecek, Türklerin canı yanacak" diye tehditler savuran HDP'li vekillere özel araç, devlet koruması, 20 bin TL maaş, vekillik veriliyorsa,
Sokağa çıkmaktan korkuluyor, suçlular cesaretleniyorsa,
Üniversiteler yangın yerine dönüp, PKK'nın kadroları kampüslere dolarken, akademisyenler teröre destek bildirisi yazıp hâlâ görevlerinin başında duruyorsa,
Her saldırı sonrasında "dış güçler, hükümete operasyon" gibi manipülasyoncular medyanın köşe başlarını tutuyorsa,
Saldırıdan yüzlerce insan etkilenmiş, insanlar şoke olmuşken, TV kanalları; dizi, yarışma yayınlamaya devam ediyor, ufacık bir yayın değişikliğine gitmiyorsa,
Ulusal yas ilan edileceği yerde birbirinin kopyası metinlerle kınama ve 'terörle mücadele' mesajları veriliyorsa,
Şehitler, katledilenler kısa bir süre sonra unutulup, canlı bombalar, teröristler için anma törenleri, paneller, yürüyüşler düzenleniyorsa,
Tüm bu yaşananlar karşısında en ufak bir eleştiriniz dava konusu yapılıp, hapisle korkutuluyorsanız orada millet kalmamıştır, orada devlet kalmamıştır!
İşte bu yüzden,
Bombaları patlatanlara hakaretler edildikten sonra nasıl kahramanlaştıklarını izleyeceğiz,
Onları destekleyen avukatların mahkeme salonlarında PKK propagandası yapmalarına göz yumacağız,
Üniversitelerde, sokakta, cephede can vermeye devam edeceğiz.
Kahramanlarımızı yazacaklar olmayacak...
Adımız, isimlerimiz ölüm listelerinde aranacak...
Millete reva görülen bu kadere itirazımız var...
Canlı bomba için anma törenlerine hazırlanın!
Tarih 30 Haziran 1996, yer Tunceli kent merkezi...
Bayrak töreni için Atatürk heykeli önünde askerler toplanmış... Yardım isteyen hamile bir kadın yaklaşıyor... Askerler kadına yardımcı olmak isterken yeri göğü inleten bir patlama sesi duyuluyor. 8 asker şehit!
Askerlerin yardımcı olmak istediği kadının, hamile süsü verilmiş canlı bomba olduğu patlamadan sonra anlaşılıyor. Adı, Zeynep Kınacı... Malatya İnönü Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun oldu. Okuldayken PKK ile tanışıyor. Evlendiği kişi de PKK'nın Adana sorumlusu. Arkadaşları psikolojik sorunları olan biri olarak anlatıyor Kınacı'yı...
Türkiye'nin ilk canlı bombalı terör eylemini gerçekleştiren Kınacı, üniversitede kandırıldı, PKK tarafından kahramanlaştırıldı, Öcalan ardından yazılar yazıp, efsaneleştirdi! Hâlâ adına anma törenleri düzenleniyor, bizzat HDP'li vekiller tarafından.
Şehit edilen askerlerimizi ise kimse anmadı, hatırlamadı, isimlerini bile bilmiyoruz.
Kızılay saldırısı failinin Balıkesir Üniversitesi'nde okurken 2013 yılında PKK'ya katılan bir kadın öğrenci olduğu belirtiliyor. PKK adına çalıştığı cümle alem tarafından bilinirken, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan tutuksuz yargılanıyordu.
Okuldaki vatansever öğrencilerle münakaşaya girdiğinde ise "karşıt görüşlü"ydü... Tıpkı birçok üniversitede teröristlere takılan kılıf gibi...
Çeşitli bahanelerle bu hazin tabloyu görmezden gelenler, PKK'ya okullarda, kampüslerde göz yumanlar, anayasal görevlerini yerine getirmeyenler, teröristleri "karşıt görüşlü, aşırı sol" gibi kelimelerle masumlaştıranlar suç işliyorlar.
"Millet olarak tek yürek olmalıyız" diyerek ihmali kapatmaya, beceriksizliği saklamaya gerek yok. Mesele milletin görev verdiklerinin anayasal görevlerini yerine getirip, getirmemesi meselesi!