Bir 600'den büyüktür
Erdoğan frene bastı Özal'ın dediği oldu. Nasıl mı? Anlatayım...
16 yılın sonunda AKP'nin uyguladığı ekonomi politikaları enflasyonu azdırdı, döviz kurları yüzde 50'den fazla arttı, faizler 16 yılın sonunda tavan yapıp rekor kırdı.
24 Haziran seçimleri sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na damadı Berat Albayrak'ı atayarak son derece kötü bu tabloyu düzeltmesini istedi.
McKinsey'nin de önerisi ile damat Albayrak döviz kurlarını, enflasyonu ve yüksek faizi düşürmek için ekonominin frenine aniden bastı hatta el frenini de aynı anda çekti.
Ekonominin olmazsa olmaz çarkları aniden durdu.
Hatırlarsınız geçenlerde Ankara'daki boş reklam billboardlarını, satılık iş makinesi ve kamyonların çokluğunu, kapanan iş yerleri çokluğu ile konkordato başvurularındaki patlamayı yazmıştım.
Doğal olarak AKP yandaşları inanmadılar ve eleştiriler gönderdiler.
Bana inanmayanlar AKP'nin destekçilerinden Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun şu sözlerine inanırlar mı acaba?
"Döviz, faiz, enflasyonun üçü birden yükseldi. Piyasada gözle görülür bir yavaşlama var, para dönmüyor."
Rifat Hisarcıklıoğlu'nun bu sözleri bana bir kez daha merhum Turgut Özal'ın yüksek döviz kurları, enflasyon ve faizlerin düşürülmesi konusundaki şu sözlerini hatırlattı:
"Frene ani olarak basarsak aracın içindekiler dışarı fırlar ve ölürler. Ekonomide ani fren iflaslara neden olur, ekonominin olmazsa olmaz inşaat sektörü gibi araçlarını ani fren ile durduramayız"
Şimdi Hisarcıklıoğlu'nun şu sözleri ile noktalayalım:
"Kapanan her bir işletme, üretimi durduran her bir fabrika hepimizin, 80 milyonun kaybı demektir. Bizler her gün faizlerle, kurlarla ve her gün karşımıza çıkan farklı bürokratik mevzuatla mücadele halindeyiz.
Sıkıntıları tek tek anlatıyoruz. Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize, bakanlarımıza iletiyor ve acilen önlem almasını talep ediyoruz."
Erdoğan frene bastı Özal'ın dediği oldu. "İflas" uygulamasını hukuki bir değişiklikle "konkordato" yapınca Erdoğan hükümeti yaklaşık 4 bin işletme ve şahıs konkordato ilan etti.
Bu acıklı ekonomik kriz karşısında AKP dışındaki tüm partiler 1 Ekim itibarı ile çalışanlara ve emeklilere ek zam, iş adamları yatırım musluklarının açılmasını istediler.
Bir kişi yani Erdoğan, "olmaz" diyor.
Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT)
46 yaşından beri SSK'dan, 52 yaşından beri Emekli Sandığı'ndan emekli milletvekili maaşı alan 64 yaşındaki Erdoğan, kendisi ile aynı hakkı isteyenlere çıkışıyor.
Suriyelilere 35-40 milyar dolar, yurt dışındaki yardımlara 8 milyar dolar harcayan; sıra dar gelirliye, emekliye, esnafa, tüccara ve emeklilikte yaşa takılanlara gelince "bütçe açığı" gerekçesine başvuruyor.
MHP, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP Meclis'te EYT mağdurlarına çözüm için önerilerde bulunuyor.
Bir kişi yani Erdoğan, "olmaz" diyor.
Af konusu
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Alaaddin Çakıcı'yı ziyaret ettikten sonra Türkiye'nin gündemine "Af" konusunu getirdi.
On binlerce mahkûm, yüzbinlerce mahkûm ailesi heyecanlandı, umutlandı.
1 Ekim'de Meclis açılınca af konusundaki yasa teklifini Meclis'e sevk edeceğini açıklayan Bahçeli 23 gündür bir türlü bu dediğini yapamadı.
Erdoğan, "Şimdi birileri çıkarmış af, laf. Mağdur, mazlum 'Affettim' diyorsa o ayrı ama biz asla. O zaman adil, adaletle hükmeden iktidar olamazsınız" diyor.
Birileri dediği kim? "Af" isteyen AKP'nin yandaşı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ama.
Bir kişi yani Erdoğan, "olmaz" diyor.
Şimdi size Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 üyesi konusunda diline pelesenk ettiği bir sözü hatırlatayım:
"Dünya 5'den büyüktür."
Ve 16 Nisan referandumu ile değiştirilen demokratik parlamenter rejim yerine getirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin 24 Haziran'da devreye girmesi sonucunda ortaya çıkan tabloyu söyleyeyim.
Bir 600'den büyüktür.
Bir: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır.
600: Meclis'in milletvekili sayısıdır.
Bu tablonun sorumlusu Devlet Bahçeli ise dün attığı Tweet'lerle "Af" konusunda Erdoğan'a, "Andımız" konusunda ise Bekir Bozdağ'a çok sert sözlerle karşılık verdi.
Cumhur İttifakında iplerin kopma noktasına geldiği Bahçeli'nin bu mesajlarından anlaşılıyor.
Daha önceki bir yazımda af konusunda muhalefet partilerinin MHP'ye destek vermesinin AKP-MHP çatlağına yol açacağını yazmıştım ki sanırım haklı çıkacağım.