Bereketli toprak
AKP’liler ve hık deyicileri neden şiddetle Anayasa Mahkemesi’ne ve hususiyetle başkanı Haşim Kılıç’a yükleniyorlar? Unutmasınlar ki, AKP’yi kurtaran da Haşim Kılıç’tır. 2008’de oyunu bu tarafa verseydi, AKP kapanıyordu.
Bilinmeyen bağlantılardan bahsedeceğim.
Haşim Kılıç, Kırşehir’in Çiçekdağ kazası nüfusuna kayıtlıdır ama ailesi Çiçekdağ ile hemen hemen birleşmiş olan Yozgat’ın Yerköy ilçesinde oturur. Bunu yazmıştım.
Daha önce Anayasa Mahkemesi Başkanı, 10. cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’di, yardımcısı da Haşim Kılıç. A. N. Sezer’in Yerköy bağlantısını biliyor musunuz? Bu ilçede hâkimik yaptı. Hanımı da, benim de mezun olduğum Atatürk İlkokulu’nda öğretmendi ve ikiz çocukları burada doğdu. Sezer ve Kılıç bir aradayken elbette Yerköy’ü yâd etmişlerdir. İkisi de ayrı dünyanın insanlarıdır ama dürüstlükte birbirlerine ağır basmazlar. Sezer’in üslûbuna bakarak Kemalist sol görebiliriz. H. Kılıç ise Sezai Karakoç ekolünden. Onunla Eskişehir İTİA’da Yerköy’den bir grup arkadaş okuyorlardı. O gruptan Y. Düzcan mahallemizin ağabeylerindendi. Daha lisedeyken Karakoç’un birçok kitabını ve çıkardığı dergileri vermiş ve hepsini okumuştum.
Bir başka bağlantıya geçeceğim. Anayasa Mahkemesi üyesi Serruh Kaleli... İlkokuldan beri yakın arkadaşım Av. Armağan Gayretli, “Bizim Ferruh AYM üyesi” dedi. Fotoğrafına baktım. Yahu bu ilkokulda 5 yıl birlikte okuduğumuz Ferruh! Fotoğraflarında bile yüzünden hiç eksik olmayan müzip ifadesini görmemek mümkün değil! Ferruh nasıl Serruh olmuş? Serruh’tu da biz mi Ferruh diyorduk? Biyografisinde Yerköy bağlantısı görülmüyor. Bu da şaşırtıcı. Teyit için A. Serdaroğlu’nu aradım. Haşim Kılıç’ın çok yakını. Evet, Dr. Remzi Kaleli’nin oğlu Ferruh, Dr. Remzi Bey, o zaman küçük bir ilçe olan Yerköy’e büyük hizmeti vardır. Hastahane kurmuş, 21 yıl yönetmiştir.
İki ay önce Yerköy’e birkaç saatliğine uğradım. Hükûmet Caddesi’nde, ara sokağın çıkışında ilkokuldan arkadaşımız Atalay ilkokulu bitirdiğinden beri oturduğu ayakkabı tamir tezgâhının başındaydı. “Bir ara Ferruh uğramıştı ama acelesi vardı, fazla konuşamadık.” dedi. Esnafa has üslûpla, A. N. Sezer’den bahsetti. Atalay’ın söyledikleri, hiç kimse için duymadığım bir özellikti: “Sezer dükkânımıza gelirdi ama bütün ısrarlarımıza rağmen çayımızı içmezdi. Ve derdi ki, gelirim, otururum, sohbet ederim ama çayınızı içmem, kendimi hiçbir surette borçlu hissetmek istemem... Çayın bir karşılığı olmamalıdır.” A. N. Sezer, belki bizim dükkâna da geliyordu, hiç hatırlamıyorum.
Yerköy bağlantılı Sezer, muhtemelen Dr. Remzi Kaleli’yi de dikkate alarak, bir hülle partisi olan Solda Katılım Partisi’nin kurucu başkanlığı da yapan, oğlu S. Kaleli’yi 2005’te AYM üyeliğine seçmiştir. H. Kılıç, Sezer’in yardımcısıydı, S. Kaleli de H. Kılıç’ın yardımcısı.
Bunları yazarken aklıma geldi. Toprağımız bereketli... Haşim Kılıç’ın babasının dükkânıyla o dükkânın olduğu caddenin sonu, S. Kaleli’nin babasının kurduğu hastanenin başlangıcı sağlık ocağı arasında dördü tıp, biri tarihten beş profesör, bir karikatürist, bir milletvekili, sayabiliriz. Karikatürist, 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak yangınında hayatını yitiren... Tarihçi profesör de Fuat Köprülü’nün ilmî vârisi gösterilir.