Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Belki de adam ajandır!

Türkiye'yi inanılmaz gafletlerin altına imza atan iktidarlar yönetmiştir. Diğerleri bir yana Arabistanlı Lawrence ve Gertrude Bell'i çok iyi bilenler, casusların Osmanlı devleti ve devamında da Türkiye'ye verdiği zararı da iyi bilirler.

Hiçbir istihbaratçı, ajan ve provokatör "ben ajanım" diye ortaya çıkmaz. Onlar geçmişte dağcı, tarihçi, yazar, dilbilimci, arkeolog, kâşif olarak ortaya çıkıyorlardı. Günümüzde de iş adamı, siyasetçi, gazeteci, bilim adamı vb. onlarca maske içinde görünüyorlar.

Gertrude Bell, dağcı, tarihçi, yazar, dilbilimci, arkeolog, kâşif, fotoğrafçı gibi unvanları olan Alfa kadındı. Bir casustu. Elinde cetvelle Orta Doğu ülkelerinin sınırlarını çizen, ülkelere kukla krallar oturtan bir kadın casus.

Thomas Edward Lawrence, I. Dünya Savaşı yıllarında Arapları Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklandırmıştır. Lawrence, bir arkeologdur. 1916-1918 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı yürütülen Arap isyanında, İngiliz irtibat subayı olarak görev yapmıştır. İngilizlerin Orta Doğu'ya yayılma siyaseti istikametindeki faaliyetlerine katıldı, Fırat Nehri kıyısında arkeolojik araştırmalar adı altında, Zeugma'da kazı yaparak bilgiler topladı. Marifetleri malumdur.

Tarih ve devlet cahili iktidarlar!

Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer, diye bir Türk atasözü vardır. Lawrence ve Bell'i bilenler Türkiye'ye yönelik ajan/istihbaratçı/provokatör tipler konusunda en azından hassas olur. Ancak Türkiye'yi yıllardır yönetenler ülkeyi başta ABD olmak üzere birçok ülkenin ajanlarının cirit attığı bir alan haline getirmişlerdir. CIA, MOSSAD, MI 5, BND vb. bunlardan bir kaçıdır.

Alman İstihbarat Teşkilatı BND, Türkiye'ye legal yollardan yerleşmiştir. Almanlar 12 Eylül sonrasında zamanın iktidarına "Biz Orta Doğu'ya çok yabancıyız. O bölgedeki çeşitli faaliyetler hakkında hiç bilgi sahibi olamıyoruz. Türkiye büyük bir ülke ve bu bölge üzerinde derin etkileri var. Acaba Türkiye'de Alman İstihbarat Teşkilatı'na (BND) ait bir bina oluşturup çalışma ofisi hâline getirebilir miyiz?" demişler.

Bizimkiler de hayhay, adı mı olur? der gibi Almanya'nın İstihbarat Teşkilatına yer ve yol göstermişlerdir.

BND için Almanya Büyükelçiliği'nin arka bahçesinde oluşturulan ofislerde çalışmak üzere o zamanlarda onlarca BND ajanı görevlendirilir. Hepsi de son derece profesyonel, çoğu Arapça, Kürtçe ve Türkçeyi çok iyi konuşan ajanlardan oluşan bir kadro. Almanya'nın ajanlar ordusunun yalnız Orta Doğu'yu izlediğini sanmak fena halde saflık olur.

Hablemitoğlu cinayeti!

Dr. Necip Hablemitoğlu, "Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası" kitabını yazarak, Bergama direnişinin önde gelen isimleri ile Alman vakıflarının yöneticilerinin DGM'de "legal casusluk" suçlaması ile yargılanmalarına zemin hazırlamıştı. Davanın ilk duruşmasından 8 gün önce, Hablemitoğlu evinin önünde bir suikast sonucu öldürüldü.

Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası'nın, mahkemenin görülme tarihinin ve Hablemitoğlu'nun öldürülmesinin rastlantı olması mümkün müdür?

BND Başkanı Bruno Kahl "Türkiye'deki darbe girişiminin arkasında Gülencilerin olduğundan şüpheliyim." derken bu darbe girişimindeki CIA/MOSSAD ve BND'nin katkılarının göz ardı edilmesinden söz etmiş olmalıdır.

Almanya'nın Türkiye ile ilişkilerini bloke etmesine kadar gitmesine kadar önem atfettiği Deniz Yücel davasında "kuvvetli şüpheler" var denilerek hakkında tutuklama kararı verilmesi ve "iş yoğunluğu" gerekçesi ile bir yıldır iddianamesinin hazırlanmaması skandaldır.

Başbakan Binali Yıldırım'ın, Almanya ziyaretinde, "Ümit ederim ki kısa bir sürede serbest kalmış olur." söylemleri skandaldır. Merkel ile Başbakan Yıldırım görüştükten bir gün sonra bu şahsın tahliyesi her türlü izahtan varestedir.

Almanya'nın Deniz Yücel yüzünden Türkiye'ye bir savaş açmadığı kaldığına göre şahsın ne denli önemli olduğu açıktır. Türkiye bu şahsa "terörist", Almanya "gazeteci" diyor. İkisi de yanlış olabilir. Belki de adam "ajan"dır.

Yazarın Diğer Yazıları