"MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Oslo görüşmeleri sırasında Apo'dan "Sayın Öcalan" diye söz ediyordu. Niye? Çünkü barış yapacaksan, muhatabına belli bir düzeyde saygı göstereceksin. "Hem Apo'ya bebek katili diyeyim, hem de onunla barış görüşmesi yapayım... Gülünç bir hayal!"
Böyle diyordu Sabah yazarı Emre Aköz..
İsyan ediyordu MHP yöneticileri;
-Onun sıfatı "Bebek katili"dir..
**
"Artık bebek katili demeyin.."
Böyle diyordu, hem fetöcü hem de akil(!) insan Cemal Uşşak..
Neredeyse yüzüne tükürecekti, MHP yöneticileri;
-Onun sıfatı "Bebek katili"dir..
**
"Öcalan dediğiniz adam için bebek katili falan deniyor ama şunu da söylemek lazım. Öcalan çıktı Nevruz'da helalleşme çağrısı yaptı."
Böyle diyordu Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca..
12 kötü adama bir de kadın ekliyordu MHP yöneticileri;
-Onun sıfatı "Bebek katili"dir..
**
"Öcalan bu süreçte sorumluluk bilinci ile hareket ediyor."
Böyle diyordu Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi..
Bir otomobilin içinden gizlice MHP binasını gözetleyerek köşe yazan Selvi'ye daha da isyan ediyordu MHP yöneticileri;
-Onun adı "Bebek katili"dir..
**
"MHP'de çözüm adına hiçbir şey zaten kendilerinde söz konusu değil. Bol bol hakaret etsin, küfretsin. Bundan öte bir şey onda yok. Onun tek çözümü bu. Şimdi bir Gazi kardeşimiz 'Bebek katili ile bir araya gelmek' dedi. Bakınız bu aynı mantıktır. Şu anda ifade ettiğim mantığın ta kendisidir."
Bebek katili ile oturup konuşmayı, Gazimizin duygularına tercih ediyor ve böyle diyordu Tayyip Erdoğan..
Sesini daha da yükseltiyordu MHP yöneticileri;
-Onun sıfatı "Bebek katili"dir..
**
Peki bugün tablo ne?
Dün bunları söyleyenlerin yüzüne tükürenlerle, yüzüne tükürülenler bir arada, ittifak halinde..
Neden diye sorsan cevap hazır;
-Ülkenin bekası için..
Oysa toprağa verdiğimiz o 11 aylık bebeğimizin bekasıdır, ülkenin bekası..
Hazır bir aradasınız ve hazır bu acıyla yüz yüze gelmişken oturun konuşun;
-Bebek katili mi, değil mi?
Şöyle bir tazeleyince hafızamı, sormak hakkım;
-Sahi, sizi bir araya getiren nedir Allah aşkına?
***
Zam, oy oranından düşük !
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan doğal gaz zammına isyan etmiş..
Ee sanayici, haliyle isyan edecek.. Yüzde 49'luk zam maliyetin ciddi şekilde artması demek..
Doğaldır isyanı ama merak ettim, 'Seçimden önce zam yapacak kadar enayi' olmadığını bildiğimiz iktidarımız ile ilgili fikri ne?
**
Nisan ayında, seçim kararı alındığında diyor ki İSO Başkanı;
-2018 sonbaharında olabileceği tahmin edilen seçimin, bu yılın ilk yarısında yapılacak olması, ekonomimiz ve üretim hayatımız için olumlu bir karardır. 2018 yılının ikinci yarısını şimdiden, belirsizliğin ortadan kalkacağı bir dönem olarak görüyorum.
**
Özetle diyor ki başkan;
-Seçimin yılın ilk yarısında yapılacak olması ikinci yarıdaki belirsizliği ortadan kaldıracağı için, hayırlı bir karar..
Ülkenin, keyfiyetle 2 ay içinde seçime götürülmesi, ikinci yarıdaki ekonomik belirsizliği ortadan kaldıracağı için hayırlıymış..
E öyle de oldu.. Al sana, en azından doğal gaz fiyatındaki belirsizlik ortadan kalktı..
Peki şimdi ne diyor aynı başkan;
-Doğal gaz fiyatına 1 Ağustos 2018'den geçerli olmak üzere yüzde 49 gibi çok ağır bir zam yapılmasını, üretim hayatımız ve sanayimiz açısından alınmış çok talihsiz bir karar olarak görüyoruz.
**
Nasreddin Hoca misali..
Başkan kazanın doğurduğuna inanıp, öldüğüne inanmayanlardan..
'Keyfimizin kahyasının' keyfi öyle istiyor diye baskın seçim kararı hayırlıydı da, seçimden sonra sırtınıza bineceği belli olan zam niye talihsiz?
Sayın başkan, en azından bir kalemde yılın ikinci yarısını daha net görüyorsunuz artık..
Doğal gazda yüzde 49.. Gerisi sırada.. Önünüz aydınlana aydınlana yürürsünüz artık..
**
Seçimden önceki o açıklamasında bir de diyor ki sayın başkan;
-Seçimin erkene alınmasıyla, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ni de daha erken geçeceğiz ve yönetimdeki ikili yapı da ortadan kalkacak. Birçok açıdan olumlu bulduğum erken seçim kararı ülkemize ve milletimize hayırlı olsun.
Aynen.. Hayırlı oldu ülkemize.. Bir kalemde doğalgazdan yüzde 49 daha fazla girecek devletin cebine..
Siz birçok açıdan olumlu bulmuşsunuz ama şimdilik tek açıdan yüzde 49..
Gerisi yolda..
**
Sadece sanayici mızırdanmıyor memlekette..
Yüzü nereye çevirseniz bir sızlanma..
Ekmekten akaryakıta, ulaşımdan doğal gaza, hep zammış, hep zammış..
Sadece sanayici başkan değil, topyekûn millet Nasreddin Hoca misali..
Ey ahali;
Dün seçim meydanlarında, dibe vurmuş ekonominin uçtuğuna inandınız da, bugün fiyatların uçtuğuna niye inanmıyorsunuz?
