Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

“Başbakan istifa etsin”

17 Aralık’ta yapılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından, yolsuzluk iddialarına muhatap olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, milletvekilliği ve bakanlıktan istifa ederken “her şeyden haberi olan Başbakan Erdoğan istifa etsin” dedi.
Tayyip Erdoğan, müstafi Bakanı Erdoğan Bayraktar’la görüşür ve şu açıklamayı yapar: “Görüşme yaptım... Orada kullandığı bir yanlış ifadeyi düzeltmek onun görevi. Onun bundan pişman olması lazım”.
Başbakanın yol gösterici sözlerinin üzerinden bir süre geçtikten sonra Erdoğan Bayraktar, “pişman” olur. Şunları söyler: “Maksadımı aşan bir şekilde “istifa” kelimesi tarafımdan kullanılmıştır. Bu ifademden dolayı liderimden ve dava arkadaşlarımdan özür diliyorum” der.
Tayyip Erdoğan, Soma’da kendisini protesto eden bir grup vatandaşın yanına giderek ve “Sen bu ülkenin Başbakanı’na yuh çekersen tokadı yersin” demişti. Sonra da Recep Tayyip Erdoğan’ı bir grup vatandaş protesto etmiş, Erdoğan’ın da bu vatandaşlardan birini markete girerken tokatladığı görüntüleri medyaya düştü.
Tayyip Erdoğan’dan tokat yediğini iddia eden Taner Kuruca: “Başbakan, kalabalığa kızgınlığından öfkesine hâkim olamayıp maalesef istem dışı bir hareket yaparak bir tokat vurdu...” diye açıklamalarda bulundu.
Tayyip Erdoğan’ın kendisine tokat attığını söyleyen Kuruca bir süre sonra ifadesini değiştirerek şunları söyledi: “Sayın başbakanımızın aslında beni korumalardan korumak için uzandığını fark etmedim. O esnada ben oradan bir tokat atıldığını zannettim ki o tokadı atan başbakanımız değil, korumasıymış... Daha sonra içeriden çekilen görüntüden teşhis ettim, olayı çözdüm ve üzüldüm keşke açıklamamda ‘başbakanımız tokat attı’ demeseydim diye”.
Kuruca, çelişkili açıklamalarına şöyle bir açıklama getirmiş: televizyon kanalı muhabirine olayları anlattığını hatırlatarak, “Adam ‘başbakan sana vurmuş’ deyince ‘Allah Allah vurmuş galiba...’ dedim kendi kendime” şeklinde konuşmuştur.
Tayyip Erdoğan’ın Soma ziyareti sırasında bir başka faciaya da Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel atmıştı. Yerkel, yere yatmış, iki eli iki özel harekât polisi tarafından tutulmuş olan bir protestocuya uçan tekmeler savurduğu görüntüler medyaya düşmüş ve bu büyük tepkiye sebep olmuştu. Müşavir hem tekme atmış hem de 7 gün iş göremez raporu almış.
Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel tarafından tekmelenen madenciye ait olduğu iddia edilen şu açıklama medyaya düştü: “Provokatör değilim. Olayın orta yerinde kaldım. Başbakan’ımızdan da özür dilerim... Mahcubum. Yusuf Bey aradı. İletişime geçti. Helallik istedi. Ben de istedim. O da pişman olduğunu söyledi. Kendisini affettim. Helalleştik. O da beni affetti” .
Erdoğan Bayraktar onca itham altında kalınca istifası talep ediliyor. O da yaptığı her şeyi Başbakanın talimatıyla yaptığını söylüyor. ‘Başbakan Erdoğan istifa etsin’ diyor. Sonra dönüyor özür diliyor. Adam Tayyip Erdoğan’dan tokat yediğini söylüyor, sonra da dönüp adeta “birkaç tokat daha atmalıydı” der gibi özür diliyor. Başbakanlık Müşavirinden, iki özel timci tarafından yerde derdest edilmişken tekme yiyor. Adam dönüp ardından ‘ben hak etmiştim’ der gibi özür diliyor.
Dayak yiyenin dönüp bir de özür dilemesi, ayak altında tekmelenenin “olur böyle vakalar” tavrı içine girmesi iktidarın tutumuyla yakından ilişkilidir. Bu insanların hangi şartlarla muhatap edilerek özür dilemek zorunda kaldıklarını iyi düşünmek gerekir. Bunlar aynı zamanda AKP iktidarı döneminde Türkiye’de insanların ne hale getirildiğinin de kanıtıdır. Bir yerde insanlar uğradıkları zulmü meşru ve kader olarak görmeye başlamışsa orada insanlık problemi var demektir.
Unutmamak gerekir ki zorbalığı ve zulmü zalimler değil, mazlumlar yaratır. Bireyler, müsait oldukları ölçüde zulme uğrarlar. Müsait olma konusunda AKP döneminde ciddi mesafeler alındığını olgular gösteriyor.

Yazarın Diğer Yazıları