Bu köşede iki buçuk yılımı doldurdum. İlk defa bu kadar fazla övgü mesajı aldım. Yanlış anlaşılmasın bana değil YENİÇAĞ'a. "Cumhuriyet bu toprakta kuruldu" başlığı ile verilen tarihî fotoğraf inanılmaz ilgi topladı. Atatürk'ten İsmet İnönü'ye, Celal Bayar'dan Fethi Okyar'a İstiklal Savaşı'nın kahramanları ve aynı zamanda Cumhuriyet'in kurucuları yere oturmuşlardı -Ege'deki bir askerî manevrayı izliyorlardı-.
Manşetin hemen altında ise Meclis'i yöneten Ak Partililerin ayakkabılarının tozlanmaması için turkuaz renkli halıya ödenen servet işlenmişti. 1 milyon 350 bin TL. Sözde tasarruf yaptığımız bir dönemde lüzumsuz gibi görünüyor. Gazetecilikte yaratıcılığın önemi büyüktür. Bir kısım YENİÇAĞ okurları bu bağlantıya beğenilerini dile getirmekte gecikmediler. Ayrıca bu müthiş fotoğrafın kendi sosyal sitelerine geçilmesini talep ettiler. Bunlardan Selma Ayhan'ı öncü seçip isteğini yerine getirdik.
Poster sözü
İnşallah Cumhuriyet'in 96. yılında da çok beğenilip kişisel arşivlere dâhil edilmek istenen bu belgesel fotoğrafı "poster" olarak hediye ederiz.
Böylesi "harika gazetecilik" olayını gerçekleştiren Hayri Köklü ve ekibini tebrik etmeyi de görev addediyorum.
***
İstanbul'a razı olduk
Kimilerini mutsuz etse de, yeni havalimanına İstanbul denilmesini, eski tabirle "ehvenişer" buldum. Örneğin "Ulu Hakan"ı isteyenler bile vardı. Ya da "Yağcılarda inecek var" diyenlerin "Erdoğan" baskısı kabul görebilirdi. Yıkılıp yeniden yapılan statlardaki Atatürk isimlerinin değiştirildiği dönemde...
Dikkat edin, Devlet Bahçeli'nin son anda talip olduğu "isim babalığı"ndan bahsetmiyorum.
***
Okumuş'un tespiti müthişti
Tarafsız Bölge'de öncelik, İstanbul Havalimanı'na verilmişti. Torpil falan yapmıyorum, en güzel konuşmaları Nazif Okumuş yaptı. "Cumhurbaşkanı ismi koyarken, mülahazat hanesini açık bıraktı" diyerek başladı. "İleride İstanbul'la havalimanı arasına bir isim girebilir" diye devam etti. Gerçekten bu tam bir ileri görüşlülük. Atatürk Havalimanı ticari uçuşlara kapandığında, bana göre yenisine isminin nakli mümkün olabilir. Kimileri de akıllarınca Mete Han'dan Ulu Hakan'a kadar pek çok ismi sabitlemeye uğraşabilirler.
Diğer konuşmacıları pek ciddiye almadım. Meşreplerine göre, laf ettiler. Hele Sabiha Gökçen'i küçümseyen tavırları hiç sevmedim. Bu havaalanının kuruluş amacının Yeşilköy Askerî Havaalanı'nın yerini alması olduğunu dahi bilmiyorlardı. Hatta Gökçen hizmete girdiğinde bir de rütbeli komutan atanmıştı. Sonradan sivilleşince, o albayların makam odası bile iptal edildi.
Yeni yüzler
Aydın Doğan Medyası Demirören Grubu'na dâhil olunca ekranlarda yeni yüzler türedi. Bunların meslekî başarılarından dolayı seçildiğini sanmıyorum. Tavırları ve sözleri tamamen "iktidar odaklı."
Bu arada hemen aynı kulvarda yer alan diğer yandaşın, bazı isimlerine de yer vermeyi ihmal etmiyorlar. Zafer Şahin bunlardan. Tarzı bir Mehmet Sarı değil ama "Ak Parti destekçisi." Yanlış anlaşılmasın, "bordroya alan, karşılığını bekler"! CNNTURK'teki tartışmayla ilgili son notum Melih Gökçek'le ilgili. Ankara'nın "istifa ettirilen belediye başkanının" başka partiden aday olamayacağını ilk defa ben yazmıştım. Nedenlerini de sıralamıştım. Yirmi gün sonra herkesin benim düşünceme gelmesinden gururluyum.
***
Futbol dersleri
Yüz Yüze Futbol, futbol akademisine dönüştü. Hemen her programı izliyorum. Yorumcuları dikkatle dinliyorum. Hiçbirinde Ömer Üründül çapında kimse yok. Bu defa da benim dahi farkına varmadığım konuyu işledi; "çift santrfora dönüş".
Üründül, "Bu sistem dünyada sona ererken, bizde yeniden hayat buldu" dedi. Başakşehir'den Konya'ya hatta Beşiktaş'a kadar örnekler verdi. Tekrarlamak istiyorum, bütün futbol cahilleri Yüz Yüze Futbol'u kaçırmamalılar...
***
Medyanın dili/Geçmişten
"Jam Session" cazda doğaçlama anlamına gelen bir terim. Gel gelelim AA -Anadolu Ajansı- Jam Session'u Sabah'ın magazin muhabiri gibi bir insan ismi zannediyor. Bültenlerine aldığı ifade: "Dünyaca ünlü Jam Session da bir konser verecek!"
****
Yunuslara teşekkür
"Motosiklet terörü" başlıklı yazım aynı gün cevap buldu. Pek çok Balatlı, Ayvansaraylı ve Fenerli mesaj yolladı. Hatta Ayan ve Vodina caddelerinden gelen iki ayrı Yunus ekibini fotoğraflayıp bana gönderdiler. Konuyu ciddiye alıp devriye atan polislere ve tabii ki amirlerine teşekkürler. Aman bu gövde gösterisine hiç ara vermesinler. Eşkıyaların anladığı denetim bu.
...
GÜNÜN SÖZÜ
Gürüldeyip sular taşsa, deniz dolmaz. Dede Korkut
