Baraj sistemi kalkarsa AKP iktidar olamaz
Bu seneki genel seçimlerde yüzde10 barajı, geçmiş seçimlere göre daha fazla tartışılmaya başlandı. CHP barajın yüzde 3’e inmesini istiyor. MHP de barajla ilgili bir hesaplarının olmadığını bildirdi.
Baraj konusu Anayasa Mahkemesi’nde “Hak ihlali” olarak görüşülecekti. Ancak Anayasa Mahkemesi, yüzde 10 seçim barajıyla ilgili başvuruyu bireysel başvuru olduğu için “kabul edilemez” olarak değerlendirip reddetti. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç da toplantıya katılmadı.
Eğer Anayasa Mahkemesi seçim barajı başvurusunu “Hak İhlali” görüp iptal etseydi bile, sonuç bu seneki seçimleri etkilemeyecekti. Çünkü Anayasa’da “seçim kanununda yapılan değişiklikler, bir yıl içinde yapılacak seçimde uygulanamaz” hükmü var.
Seçim barajının tartışılması, toplumda farklı ve yeni bakış açılarına neden oldu. Şimdi kamuoyunda bu kadar tartışılan ve demokrasi için bir hançer olarak görülen yüzde 10 seçim barajını kaldırır mı?
1- AKP seçim barajını kaldırmaz, çünkü: Yüzde 10 barajı kalkarsa, AKP Meclis’te çoğunluk olan 276 ’yı zor bulur. Baraj varken bu çoğunluğu bulması için yüzde 45 ve üstünde oy alması gerekir. Yüzde 45 oy oranına ulaşması ise zor görünüyor.
Ayrıca baraj kalkarsa, seçime katılım oranı da yüksek olur. Zira küçük partilere oy verenler de sandığa gider. Sandığa gitmeyenlerin oranı yüksek olunca, AKP’nin toplam içindeki payı artıyor. Sandığa gidenlerin oranı artarsa, AKP’nin payı da azalır.
AKP’nin oy oranında düşme olacağı bu günden bellidir. Her şeyden önce parti içinde 12 yılın getirdiği sorunlar ve anlaşmazlıklar var. Başbakan Davutoğlu daha dürüst olabilir. Ancak halka gerekli güveni veremedi.
Dahası AKP bütün kurumları ile kamuoyunu fazla gerdi. AKP’nin yurt dışındaki imajını hırpaladı. Eskiden, demokrasiyi getiriyor diye destek verenler, bugün “Türkiye otokrasiye mi gidiyor” sorusunu tartışıyorlar.
O kadar ki yabancılar “AKP iktidardan giderse, Avrupa Birliği Türk halkını otokrasiden çıkmış mazlum gibi görüp, hemen AB’ye girmesini ister” şeklinde yorumlar yapıyorlar.
Bu şartlarda, AKP’nin yüzde 40 ve altında oy alması bekleniyor. CHP’nin seçim barajının kaldırılmasından yana tavır koyması da bu hesaba dayanıyor.
2- Kanun değişmez ve baraj kalkmazsa, AKP’nin gitmesini isteyenler bu defa BDP yüzde 10 barajını geçsin diye BDP’ye oy verebilirler. BDP yüzde 10 barajını geçerse, bunun en büyük maliyeti yine AKP için olur. Ne var ki bu hesabı yapanlar, AKP 276’yı çıkaramazsa, CHP ve MHP ile değil BDP ile koalisyon yapar. Bu defa koalisyon ortağı olarak BDP, AKP’den daha fazla taviz koparır.
3- Kamuoyunda baraj sorunu, demokrasinin bir göstergesi olarak algılanmaya başlandı. 1980 öncesi, siyasi partilerde ön seçim zorunlu idi ve baraj yoktu.
Barajın getirilmesinde, 1980 öncesi Meclis’teki siyasi istikrarsızlığın da önemli payı var. CHP, 1973 seçimlerinden birinci parti olarak çıkmış ama tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde edememişti. Sonradan oluşan koalisyonlar da Meclis’te istikrar getirmedi.
Sonuç olarak Türkiye, geçmişte bugünkünden daha demokratik seçimler yaşamıştır. Bugün ön seçim ve baraj sorunu, demokrasinin ayıpları olarak durmaktadır.