"Balgat Oyunları"
"Ben yine de Şeytanın sözcülüğünü yapmak istiyorum. Cumhur İttifakı sandığı öne çekmek zorunda. Geçen her hafta, her ay onlara oy vereceklerin sayısını azaltıyor. Bunu görmüyorlarsa söylenecek laf yok". Bunları geçtiğimiz Cuma günü yazdım. Galiba birilerinin aklına karpuz kabuğu düşüren ben oldum. Aradan beş gün geçmeden koalisyon sözcüsü Bahçeli, beklediğim çıkışı yaptı. Dün de belirttiğim gibi ittifakın MHP kanadı birkaç konuda daha endişeliydi. Anayasa Mahkemesi'nin bir türlü cevaplandırmadığı "Eşitlik ilkesinin bozulduğu iddiasıyla" yapılan ittifakların geçersiz sayılması hükmünü vermesi ilginç olacak. Bahçeli ve takımının geri dönmemek üzere siyasi tarihin tozlu raflarına gömülmeleri ihtimalini akla getiriyor.
ANAR'ın Genel Müdürü İbrahim Uslu'nun söyledikleri de enteresan. Erdoğan, Bahçeli'nin çıkışından haberdardı. Hemen randevu vermesi, senaryo gereği idi.
Bana göre Balgat'takilerin manevrası yerinde. Çünkü mevcut sıraya göre yapılacak seçimlerde öncelik yerel yönetimlerin. Anayasa değiştirilmediği sürece mahalli seçimlerin tarihi ile oynamak mümkün değil. Bu durumda MHP'nin yerelde alacağı sonuç onların felaketi olacaktı. Tespitlerime göre, Osmaniye dışında, tek bir ili kazanma şansları bulunmuyor. Oluşacak moral bozukluğu, peşinden gelecek milletvekili seçimlerine mutlaka yansıyacaktı.
Kıvırma sanatı
Dün söylediğini bugün inkâr eden Bahçeli, en akıllı hamlesini yaptı. Aslında düşündüğü "Türkiye'nin bekası değil, kendi bekası." Sözünü yemek lafı onun için gelenek haline geldi. Falanın sırtında, filanın omuzunda taşınmak umurunda değil. Önemli olan kendisi ve şürekâsının Meclis'te bulunması.
Bahçeli'nin diğer faraziyesi, İYİ PARTİ'yi seçime sokturmamak. Ümidi Yüksek Seçim Kurulu'nda. Eğer bunu becerebilirse, "yuh artık" derim. YSK'nın torpil sınırı çoktan doldu taştı. Ayrıca yukarıda Allah var...
***
Hani, telafisi yoktu
2 Mart 2015 tarihli Yeniçağ'da yer alan bir haberi üç yıl sonra tekrarlamak istiyorum. Belki birileri için karakter tahlili olur:
"7 Haziran seçiminin önemine dikkat çeken MHP lideri Bahçeli 'Eğer AKP-PKK ittifakı sandığa gömülmezse Türkiye gömülecek. Cumhuriyet rahmete kavuşacaktır' uyarısı yaptı.
Öcalan'ın yeni anayasa önerisini Tayyip Erdoğan'a başkanlık sistemi için verilmiş bir pas olarak değerlendiren Bahçeli şunları söyledi; 'Erdoğan Başkan olmak için her tavizi vermeye, her diklenme ve meydan okumayı sineye çekmeye hazırdır.'
* 'İhanet, melanet ve rezalet ortaklığının tüm yönleriyle deşifre olduğunu belirten Devlet Bahçeli, AKP seçmenine de şöyle seslendi; 'Kardeşlerim, bir umuttur diyerek desteklediğiniz parti, PKK'ya beyaz bayrak çekti. Mütedeyyin, muhafazakâr, onurlu, Allah korkusuna haiz, ağzı dualı ve vicdan sahibi vatandaşlarım arkasında durduğunuz parti Türkiye'yi teröristlere tapulamak üzeredir, anlayamayacak mısınız?' Halkı, Dolmabahçe'de ilan edilen AKP/PKK mutabakatını bozmak için sandığı çağıran Bahçeli '7 Haziran'daki seçimde bu hain ittifak sandığa gömülmezse, Türkiye gömülür.' dedi.
Vatanını satmışlar
* Bahçeli, Kızılcahamam'da düzenlenen MHP İl Başkanları toplantısının ardından uzun bir açıklama yaptı; 'Bugün Türkiye'yi, vatanını satmış, topraklarını terk etmiş, milletini bölmeye azmetmiş bir sefiller grubu idare etmektedir. Milletin itibarıyla alenen oynayan çürümüşler iktidardadır. Milletin sabır ve asaleti kurtuluşu sağlayacak, ihanetin belini kıracak yegane çaredir' diye konuştu.
* Bugün yeniden millî mücadele şartları oluşmaktadır diyen Bahçeli şöyle devam etti; Çanakkale'de püskürtülenler, AKP'ye nüfuz etmişlerdir. AKP'nin PKK ile kurduğu ihanet, tüm yönleriyle deşifre olmuştur. Başbakanlık ofisinde AKP-PKK şebekesi müşterek açıklama yapmıştır. 10 maddelik ihanet belgesi pişkince, mahcubiyet hali gösterilmeden ilan edilmiştir. AKP-PKK ile birlikte kamere karşısında şov yapmıştır.
* Muhafazakar, onurlu, kardeşlerim, arkasında durduğunuz parti Türkiye'yi teröristlere tapulamak üzeredir. Dolmabahçe'de Türk milleti yok sayılmıştır. Bölücü terör örgütü ferman yayınlamıştır. Erdoğan ve Davutoğlu'nun hiç mi millî ruhu kalmamıştır?"
***
Son söz
"Cumhurbaşkanı olsan ne yazar, başbakan olsan ne yazar, bakan olsan ne yazar. Bir gün gelecek öleceksin. 2 metre bir mezara gömecekler ve -Başbakan niyetine- demeyecekler. "Er kişi niyetine" diyecekler. -Cumhurbaşkanı niyetine- demeyecekler; "Er kişi niyetine" diyecekler. Ben biraz boydan farklı bir mezar istiyorum. Durum bu".
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"ın 5 Eylül 2010'daki İstanbul konuşmasından...