Despotluğa, tek adamlığa, Stalinleşmeye, Hitlerleşmeye, Saddamlaşmaya "Hayır" diyenler rakamla ölçülemeyecek bir başarı kazanmışlardır.
Düşünebiliyor musunuz. "Tek Adam" için oy verilmezse dinin farzını yerine getirmemiş oluyorsunuz. Teröristlerle iş birliği giriyorsunuz.
(Diyanet'i, hususiyetle Prof. Dr. Mehmet Görmez'i sık ikaz ettim... Halkımızın, Hayrettin Karaman ve gibilerinin "Tek Adam"a ibadet edilecek diye anladığı sapmaları hususunda mutlaka açıklama yapmaları gerekirdi. Ama yapmadılar. Ya Hayrettin Karaman ve gibileriyle aynı düşüncedeler, ya da korkuyorlar. DİB Din İşleri Yüksek Kurulu fonksiyonunu yitirmiştir. Benim, seçim zamanları maddî karşılığı olan hediyeler konusundaki soruma verdikleri cevap da fonksiyonlarını yitirdiğini gösteriyor. Böyle giderse, halk, dinden sapanlara karşı, camilerini ayırır, imamlarını kendileri bulur!)
"Evet" için halkın cebinden harcayanlar mutlaka hesap vermelidirler. Halkın parasına sahip çıkan milletvekillerine büyük iş düşüyor.
Olağanüstü şartlarda referanduma gidildi. 27 Mayıs 1961 Anayasası, darbenin ardından oylandı, yüzde 61,7 çıktı. 1982 Anayasası Cunta'nın kıskacında oylandı, bugünkü gibi, "Hayır" diyenler bin türlü eziyeti gördüler, yüzde 91,37 oyla geçildi. 15 Temmuz darbesi savuşturulmuş, 250 dolayında şehit vermişiz, binlerce yaralımız var. Olağanüstü hâl ilân edilmiş, ülke kararnamelerle yönetiliyor, mahkemeler iflas etmiş, hükûmetle işi olan gazete-televizyon sahibi iş adamları korkutulmuş, her fırsatta lehlerine yayın yapılıyor, "Hayır" diyecekleri kâfir kategorisine sokmuşlar, bütün dalavereyle ancak yüzde 51,4 alabilmişlerse, bunu tersinden yüzde70-80 okumalıyız!
Esip gürlemelerine bakmayın. Korku dağları bekliyor.
Avrupa, bizim iç içe olduğumuz, rest çekemeyeceğimiz, yan çizemeyeceğimiz, ne oluyorsunuz, haddinize mi, diyemeyeceğiz devletler topluluğudur. (Ticarî ilişkilere dair rakamları şurada versem şaşar kalırsınız. Avrupa kapılarını kapattığı an çöküyoruz. Bizi ne Katar Emiri, ne Suudî Kralı kurtarabiliyor!) Avrupalılar inişi görüyorlar.
Çok net: "Tek Adam"ın işi zor.
Halkımız her şeyin farkında. Farkında olmak istemeyenler çıkarlarını düşünenler. "Tek Adam", mutlaka iktidarda kalmak istiyor. "Hayır" diyenleri din dışına itenlerden, "terörist" ilân edenlerden bir kucaklaşma beklemeyin.
Balgat Mukîmi de cevabını aldı; tamamen bitmiştir.
Bir kaybeden de Mustafa Destici'dir. BBP'liler, "hayır"da birleştiler.
MHP iç muhalefetini tebrik etmek istiyorum. Bütün yokluklara, bütün engellemelere rağmen büyük performans gösterdiler. Yol onlar için açık. Yelpaze geniş tutulmalı, her partiye uzanmalı ve hiç vakit kaybetmeden bir yol haritası belirlenmelidir.
Ta başta, iç muhalefet harekete geçtiğinde, "Amasya Tamimi" gibi düsturlar manzumesi ortaya konmalı, demiştim. Akıllı, sistemli yürünmelidir.
