Bakü'yü kim kurtardı?
Türk Ordusu Bakü'yü Rus, Ermeni ve İngilizlerin işgalinden kurtardı. Tarih: 15 Eylül 1918.
28 Mayıs 1918'de Azerbaycan müstakil bir devlet. Gence'de kurulmuş, henüz Bakü'ye girilmemişti. Bakü Bolşevik, Ermeni-Taşnak güçlerinin elindeydi.
100 yıl önce, Enver Paşa'nın kardeşi Nuri Paşa komutanlığındaki "Kafkas İslâm Ordusu" (Turan Ordusu) Bakü'yü işgalcilerden temizledi.
Azerbaycan'ın bağımsızlığı 23 ay sürmüştür. Lenin özellikle Azerbaycan'ı istemiş ve Bolşevikler ülkeyi işgal etmişlerdir. Komünistliğin aslında casusluğu nasıl perdelediğini Bakü'nün işgali en bariz bir şekilde gösterir.
(Şimdiki komünistlerimiz alınmasınlar! Eskiler gibi kimsenin kulu kölesi olmayacaklardır. Bizim gibilere sadece "Allah hidayete erdirsin!" demek düşer. 12 Eylül öncesi komünist militanlarla karşı karşıyaydık. Neler yaşadık neler! Şişirilen isimleri biliyoruz. Hiçbiri kahraman falan değil. Şimdi, komünistleri kullanacaklar yok. Üstelik uyandılar ve eskilere göre daha akıllılar. Gençlere, birinde afiş asarlarken, birinde de bir üst geçitte bildiri dağıtırlarken sembolik yardımda bile oldum. Onların nazarında "faşist!" olduğumu da söyledim! O anlarda aynı hedefi gözetiyorduk. Komünizmi aracı olarak kullanacak bir Kuzey Kore kaldı. Küba var ama Kastro gittikten sonra ondan umutlu değiller. Bizimkiler de artık bir avuç. Eh, o kadarcık çeşnimiz olacak!)
Azerbaycan'da Ruslar, içerideki komünistlerin desteğiyle Musavat Partisi lideri Mehmet Emin Resulzade'nin Cumhurbaşkanı olduğu Azerbaycan Cumhuriyeti'ni yıkıyor. Ardından Neriman Nerimanov'a (kadın değil erkek) Bolşeviklere bağlı hükûmet kurduruluyor. (Nerimanov, komünistti ama şahsiyetliydi. Sonra gözden düştü. 1925'te öldü. Muhtemelen öldürülmüştür.)
Bakü'yü kurtarmak için, Azerbaycanlılar yanında Anadolu Türkleri, Kerkük Türkleri ve başka Türk bölgelerinden gelen yiğitler savaştılar. Müthiş bir dayanışma.
"Turan!.. Turan!.. Turan!.." diye boşuna haykırmıyorum. Turan bir realitedir. Gökalp'ın söyleyişiyle bir "şe'niyet"tir, bir gerçekliktir.
Kafkas İslâm Ordusu'na dair çalışmalar yapan Dr. Nejdet Karaköse, Nuri Paşa'nın hayatını ve faaliyetlerini yazmıştır. (Ötüken Neşriyat, 502 s.). Bakü'de katıldığı toplantıdan sonra bana şu bilgileri aktardı:
"Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı devleti Almanya'nın yanında yer almıştır. Buna en büyük etken de Enver Paşa'nın savaşı Almanya'nın kazanacağına inanmasıdır. Enver Paşa, Almanya ile birlikte savaşı kazandığı takdirde Çarlık Rusyasının hâkimiyetinde bulunan Türk ve Müslümanların bağımsız devletler kuracağını ve böylece Turan idealini gerçekleştireceğini düşünmektedir. Ayrıca İngiltere ve Fransa'nın sömürgelerinde yaşayan Müslümanların da isyan ederek bağımsızlıklarını kazanacaklarına inanmaktadır. Turan idealinin gerçekleşmesi için ilk önce yapılacak iş Çarlık Rusyasının yenilmesi ve yıkılmasıdır. Enver Paşa bunun için Sarıkamış taarruzunu planlamış ve icra etmiştir."
Sarıkamış'ta başarısızlığın sebepleri farklı. Cumhuriyet'in ilk yıllarında Enver Paşa'ya soğuk bakılması ve başarısızlıkların ona yüklenmesi normal!
Enver Paşa'nın, döneminde "İslâm" kavramını "Turan"la eşleştirdiğini görüyoruz. Çünkü, bütün faaliyetini, mensup olduğu milletin evlatlarıyla yürütmüştür. Kendisi dini bütün bir Müslümandır. Hedef "Turan" olduktan sonra adının "İslâm" olması ne fark eder ki...
Yarın "İslâm Ordusu"nun aslında bir "Turan Ordusu" olduğunun bir başka delilini vereceğim.