Hani Suudi Arabistan Müftüsü ve Ulema Heyeti Başkanı Abdülaziz Al-i Şeyh, İsrail ile savaşmanın caiz olmadığına dair fetva verdi ve Hizbullah'a karşı İsrail ordusuyla iş birliği yapılabileceğini söyledi ya, Türk tarihinde de böyle fetva veren bir adam var!
Adı Mustafa Sabri! İstiklal mücadelesi başlatmak için Anadolu'ya geçen Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları hakkında yazdığı fetva metni, Şeyhülislam Dürrizade Abdullah imzasıyla 11 Nisan 1920'de yayınlayıp İngiliz uçakları ile Anadolu'ya atılmıştı. Alemdar gazetesi de fetvayı yorumlatıp "İslam kilidinin anahtarını, İngiltere'nin güvenilir ellerine teslim etmekte, İslam alemi için hiçbir tehlike yoktur" diye yazmıştı.
Yine Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları hakkında idam fetvasını kaleme alan kişi olan Mustafa Sabri, zaferden sonra Yunanistan'a kaçmış burada çıkardığı "Yarın" gazetesinde yayınladığı şiirde Türklüğüne tövbe ettiğini, Türklükten istifa ettiğini söylemişti.
***
Tayyip Erdoğan'ın Atatürk'e sahip çıktığı, 10 Kasım'da bütün yurtta Atatürk'ün saygıyla anıldığı günler geçtikten sonra Cumhuriyet'ten Mehmet Menekşe'nin haberinden herkes öğrendi ki Tokat'ta yeni açılan bir imam-hatip lisesine Mustafa Sabri adı verilmiş!
Gerçi, yandaş basında "Abdülhamid'i seven Müslüman, sevmeyen ise laikçi, dönme ve Kemalist'tir" diyenler hâlâ var ama Türkiye'yi yöneten kadronun Atatürk ile buluşması bütün yurtta olumlu karşılanmıştı.
Mustafa Sabri, 22 Aralık 1918'de Kürt Teali Cemiyeti Başkanı Seyit Abdülkadir ile özerk bir Kürdistan kurulmasına ilişkin antlaşmayı Hürriyet ve İtilaf Partisi adına imzalayan üç kişiden biridir.
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in idam fetvasını veren de Mustafa Sabri'dir.
Mustafa Sabri, 1919'da şeyhülislamlığa getirildi. Osmanlı devletinin ancak İngiliz himayesine girerek kurtulacağını savundu. "Teali İslâm" ve "İngiliz Muhipleri" derneklerinin kuruculuğunu yaptı. 25 Eylül 1919 tarihli İkdam gazetesinde Kuvayi Milliye'cileri "kudurmuş haydutlar" olarak gösteren bir bildiri yayınladı. Hükümet bu bildiriyi İngiliz-Yunan uçaklarından Anadolu'ya attırarak halkı işgale karşı direnişten vazgeçirmeye çalıştı.
***
Atatürkçü Düşünce Derneği Tokat Şube Başkanı Cemal Güneş, konuyla ilgili olarak "Bugün birileri Atatürk maskesini takmaya çalışsa da Şeyhülislam Mustafa Efendi Atatürk karşıtlarının rol modelidir ve adının okula verilmesi, bu geleneği, bu karşıtlığı yaşatmak isteyenlerin bir çabasıdır" dedi. Güneş, "Tokat'ta 2007 yılında Mustafa Sabri Efendi Vakfı diye bir vakıf kurdu Tokat Belediyesi… Bu vakıfla ilgili değerli bir eğitimci Hami Karslı ile birlikte dava açtık ve o vakfın ismini değiştirdik." diye bilgi verdi.
Türk Eğitim-Sen Tokat Şubesi Başkanı Hakan Akkaya da "Bahsettiğimiz okul, Mustafa Sabri Efendi İmam Hatip Lisesi olarak bu eğitim öğretim yılında açılmıştır. Biz bu ülkenin milli mücadelesine sahip çıkan, bu ülkenin kurucusuna sahip çıkan, bayrağımız, milletimiz, vatanımız için yaşayan Türk eğitimcileri, olarak bundan ızdırap duyduk." dedi.
***
Peki durum böyleyse iktidarın Atatürk'e sarılmasının anlamı nedir? Onu da okurumuz Kenan Tüfekçi, CIA'nın eski Türkiye masası şefi Graham Fuller'in "Yeni Türkiye Cumhuriyeti" kitabından çıkardı. Fuller diyor ki, "Türkiye içinde geleneksel kültürel değerlerin önem kazanmasıyla, Kemalist gelenekle ülkenin İslami Osmanlı geçmişini birleştiren yeni bir sentez yaratılmaktadır…"
Gerçi Fuller bu tespiti Menderes dönemi için yapmıştır ama AKP iktidarı bilmeli ki Atatürk geleneğiyle Mustafa Sabri zihniyeti bu dünyada birleşmedi, ebediyen birleşmeyecektir.
