İngiltere'nin son Dışişleri Bakanı Boris Johnson, Güneydoğu'daki aşiretlere para teklif ettikleri iddiasını kabul etmedi. Oysa İngiltere tarihte bu işleri hep yaptı. Osmanlı'dan bu yana altımızı oymaktan vaz geçmedi. Göreve gelmiş her başbakanları melun tezgahlar düzenledi. Boris'in kalıtımsal özelliği Damat Ferit Paşa hükümetinde Dahiliye Nazırlığı yapan Ali Kemal'in torunun oğlu olması. Büyük dedesi, Mustafa Kemal Atatürk düşmanı olarak ün yapmıştı.
Suriyeliler için kurulan Nizip konteyner kentini ziyaret gecesi, Haber Türk'te ilginç bir program izledim. Teke Tek'te Fatih Altaylı'nın konuğu Hasan Atilla Uğur'du. Bilmeyenler için onu tanıtmak istiyorum. Uğur, Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye getirip sorgulayan ekipten. Emekli albay, Apo'yla ilgili önemli bilgiler elde etti. Uğur daha sonra hayali senaryoyla 5 yıl hapis yatırıldı. Altaylı ile konuşmasında İngilizler de gündeme geldi. Büyük paralar ile aşiretlerin satın alınmaya çalışıldığını doğruladı. Sevindirici olan Jirkiler başta aşiretlerin bunu anında reddetmesi. Yani, "fazlaca karışık genli" Boris Johnson geleneksel olarak yalan söylüyor.
Tarihten sayfalar
Amerika'nın borusunun henüz ötmediği yıllarda dünyanın hakimi İngiltere idi. Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasında onun tezgahları var. Daha sonra Türkiye Cumhuriyeti'ne aynı oyunları oynadılar. Mısır'dan Suudi Arabistan'a, Yemen'den Ürdün'e, Tunus'tan Libya'ya hatta Balkanlara kadar kopardıkları yetmedi. Bu defa Türkiye'ye yöneldiler. Bizim için, T.C. oluşumuzdan sonraki ilk büyük kalkışmayı Dersim'de sergilediler. Şeyh Sait ve diğerlerinin karakol katliamı ile başlayan yangın ordumuzun uzun mücadelesi sonunda söndürülebildi. Ele geçen silahların tamamının İngiliz yapımı olması rastlantı mı? Açılan sandıklardaki Filintaların üzerinde bulunan "Made in England" yazılarını silmek mümkün mü? İsyancılara dağıtılan altınların tamamında "Kraliçe Victoria" görüntülerini ne yapacağız? İngiltere "oymalarına" ara vermiyor. Şimdi de "Büyük Kürdistan" kurmaya çalışan Amerika'nın en büyük destekçisi. Güneydoğumuzdaki Kürt kökenli aşiretlere para desteği hakikatin ta kendisi. Hasan Atilla Uğur'u sakın "alt tarafı emekli albay" diye küçümsemeyin. Onun "yeni bir isyan karşılığı büyük paralar teklif edildi" şeklindeki sözlerini kayda geçin. Bu tezgahın başta Jirkiler olmak üzere "ters yüz edilmesi" ülkemiz adına sevindirici. Bu çıkış sadece İngiltere'ye değil PKK ve uzantılarına tokat etkisi yaptı. Bölücü hareketin liderleri, "ret" cevabını öğrenince Kandil'i boşalttılar. Yeni ikametgahları Suriye'nin kuzeyi. Öncelikleri de Kobani oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İnlerine gireceğiz", Başbakan Yıldırım'ın "Yeni stratejimiz yuvalarında vurmak" çıkışlarını uygulamak için en uygun zamandayız.
Ağızdan çıkan
Simge Fıstıkoğlu, Bitlis'e -Güroymak- Nurşin diyor. O bile doğru değil. Norşin olacak. Bunu söylese "tercih yanlışı" kabul edeceğiz. Bu kafalar, yakında bölücü ağzıyla konuşulacağı endişesi yaratıyor. NTV'deki Yakın Plan'da Varto'daki PKK mahkemesi ve şehitliğinden bahsedilmesini beğendik. Tarık Çelenk'in "masada olmayanlar, masayı sabote ediyor" şeklindeki teşhisi güzeldi. Çelenk'in ortalığın kızıştırılmasına dikkat çekmesini de önemsemeli. ABD'nin "operasyonu Kürtlerle yapacağız" çıkışı bir oyun. Bu gel-gellere aldanırsak felaketimiz olur. Bırakalım Amerika kimi istiyorsa onunla iş birliği yapsın.
Bu tartışmada Nuh Albayrak'ı görünce mutlu olduk. Siyasi eğilimi önemli değil. Düzgün ve mantık dokusu sağlam bir gazeteci.
En zayıf program
"Osmanlı ve Tarihimiz" konulu son Tarafsız Bölge'de elmalarla armutlar karıştırıldı. Prof. Dr. Erhan Afyoncu dışında bilgili kimse yoktu. Ak Parti MKYK üyesi Ayhan Oğan ile CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel sadece siyaset yapıp birbirleriyle didiştiler. Miase İlknur ise FETÖ'cü operasyonunda mağdur olanları savunmakla yetindi.
Öte yandan, Üsküdar'da ele geçen 200 tabanca her haber kanalında akış kesilerek verildi. Sonuç komikti; hepsi kurusıkı çıktı.
Notlar
TV 8'in Acun Medya'ya geçişinden bu yana ilk kez bir yarışma için "başarısız" notu düşüyorum. Yetenek Sizsiniz gerçekten kötü organize edildi. En büyük hataları ise nerede boşluk buldularsa oraya monte etmeleriydi. Buna "rengi farklı pantolon yaması" demek mümkün.
