Asgari ücreti kaşıkla ver, kepçeyle götür
Her yeni senede aynı karikatürü hatırlarım. Ev sahibi bağırır; "Kim o?". Cevap alır "Yeni yıl". İçeriden bu defa "Yıldım gitti" karşılığı gelir. Buradaki diyalog kadar, görüntü de önemlidir. Gelen genç bir Noel Baba'dır uzaklaşan perspektifteki çok yaşlı ve benzeşen kıyafetlidir.
2018'in gelişinde bu kez geçmişten farklı olarak asgari ücretin "makyajlı hali" vardı. Başbakanın "Çalışanımızı ezdirmeyeceği" vaadinin mantar tabancasına dönüştüğüne tanık olduk. "Geçmişi güzel" bayan Çalışma Bakanımızın açıklama yaparkenki hali ise sıkıntılıydı. "Artış yüzde 14.20" derken -gerçeği 14.17- hayli zorlandı ve bir sürü laf salatası. Sayın Bakan "Artış sadece 199 kaat"ı telaffuz ederken terledi.
Sırada emekliler var. "Adına zam mı gam mı" desek ve maaşa ilave edilecek oran yüzde 5 civarında. Tuhaflık Resmi Gazete'de yayınının sakız gibi uzatılması. İmzaların atılma süresi öyle zaman alıyor ki, ele geçişi bir sonraki aya kalıyor. Böylece havuz medyası günlerce manşet atıyor "belki yarın, belki yarından da yakın"! Aslında bunun adı "fark"tır. Nazan Öncel'in şarkısındaki gibi "O senin farkın". İşçi sendikalarına bakıyoruz. Onlar da bir başka alem. Soyadı beyaz eşya markası olan başkan çıkmış; "Biz imzalamadık" diyebiliyor. Dalga geçer gibi. Yakın geçmişi ortada. İmzalasan ne olur, imzalamasan ne olur.
En mantıklı değerlendirme iktidara yakın sendika Hak-İş'ten geldi. Başkanları Mahmut Arslan "Değerlendirmede hiç olmazsa ilan ettikleri kalkınma hızı baz alınmalıydı" dedi. Yani hükümetin kasıla kasıla ilan ettiği -doğru/yanlış- rakam.
Bunları ne yapacağız
Süt ürünlerinden bakliyata ve yağa kadar fiyat artışları sürüyor. Hükümet onayına da gerek yok. Sıvı yağlardaki artış yüzde 40'ı da geçti. Uluslararası bir tröstün ürettiği bitkisel margarinin 250 gramlık paketi 2.80 liradan satılıyor. Yani kilosu 11.20'ye geliyor. O da ucuzcu marketlerde. Gerisini siz hesap edin.
Migros'ta önceki gün domatesin kilosu 8 lira 460 kuruştu. Yanı başındaki A 101'de ise 5.95. Anlayacağınız mutfak yangınını söndürmek mümkün değil. Ünlü fıkradaki gibi göğsünde "yakalarsam..." yazan Zenciler dolaşıyor. Bunlar yetmiyor gibi yeni yılın müjdeleri Ulaştırma Bakanı Arslan'dan geldi. "Köprülere, otoyollara ve trafik cezalarına zam". Motorlu Taşıtlar Vergisi ve diğerlerini de "Noel Anne ve Noel Baba'nın torbası"na dahil ettiler. Bizim çakma Noeller kaşıkla verip, kepçeyle geri alıyor.
Bütün bunlara 1603 lira ile direnebilmek mümkün mü? Buradan muhalefet partilerine önerim -MHP hariç- MAN, FORD, FARGO kampanyalarını bırakmaları. İşleyecek tek konu "tencere". Hep söylerim "Aç fare duvarı deler". Diğerleri hikâye.
***
Örnek olmalı
Son ayların en seviyeli tartışmasını izledik. Taha Akyol ile Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Özlem Zengin KHK öncelikli hukuk tartışması yaptılar. Zengin, bilindiği gibi milletvekilliği de yapan bir avukat. Tesettürlü hanım, Akyol'un iyi çalışılmış soruları karşısında oldukça zorlandı. Dikkatimi çeken, cevaplayamadıkları için sıkça kullandığı iki cümle idi:
* "Bu şartların gereği".
* "Olağanüstü dönemden geçiyoruz".
En güzel tarafsa kora kor mücadelenin medeni şekilde sonuçlanmasıydı. Taha Akyol'un olumlu tavrının bunda etkisi büyük oldu. Demek ki, eleştirileri güler yüzle yapmak da mümkün.
***
Boks tarihi
Orhan Ayhan'la TRT Spor'un en önemli belgesel yapımı. Bu defa Türkiye Boks Şampiyonası işlendi. Konuklar Rize'deki müsabakalarda 8 altın, 4 gümüş ve 4 bronz madalya kazanan Fenerbahçelilerdi. Kulübün 22 yıllık şube sorumlusu M. Öztemel, antrenör Tuncay Varol ve şampiyon boksörlerden Volkan Gökçek konuktu. Programda en çarpıcı olan "Türk Boks Tarihi"nin belgelerle işlenmesi idi.
Bu arada film ve romanlara konu olan Türk ajanı İngiliz Kemal'in eski bir Fenerbahçeli boksör olduğunu öğrendik. Orhan Ayhan'ın amatör sporlara büyük önem veren Aziz Yıldırım'ı kutlamasına aynen katılıyorum. Bu konuda başkanın hakkı ödenemez.
***
Yaşasın İngiltere Ligi
beIN Sports geçtiğimiz hafta üç ayrı gün yedişer Premier League maçı yayınladı. Hem de aynı saatte. Hangisini seyredeceğimizi şaşırdık. İlk günkü yayın sırasında aSpor'un Türkiye Kupası karşılaşmalarının çakıştığını atlamayalım. En fanatik futbolseverin dahi sıkıntı çektiği kesin.