Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 22-24 Kasım'da yapılması planlanan "geniş katılımlı Suriye muhalefeti toplantısı" ileri bir tarihe bırakıldı.
Anadolu Ajansı'nın haberi böyle!
Bu haber bize neyi hatırlatıyor?
Suriye muhalefetinin geniş katılımlı toplantıları daha önce nerede yapılıyordu? İstanbul'da değil mi? Ankara ne yapıyordu?
ABD, Suriye'yi, "muhalif" adı altındaki terör gruplarını meşrulaştırarak iç savaşa sürüklemek istiyordu. Bunun için, Suudi Arabistan, Katar, Ürdün ve Türkiye'yi kullanıyordu. Öyle ki, Türkiye, başbakan düzeyinde açıklama yaparak, Suriye'deki muhalif gruplara "lojistik destek" verdiğini ilân ediyordu. Bir de ABD'nin Türkiye'de başlattığı "eğit-donat" projesi vardı ama başaramadılar. Gerçi, IŞİD'in de ABD'nin eğitip donattığı bir güç olduğu daha yeni görülüyor! Oysa bu durum başından beri apaçık ortadaydı.
***
AKP iktidarı, ABD projesine hizmet ederek Türkiye'nin bindiği dalı kesiyordu!
Şimdi, Rusya ve İran ile Suriye konusunda ortak hareket ederek, felaketin önüne geçmeye çalışıyorlar. Zira bu hata sadece Suriye'yi değil, Türkiye'yi yıkıma götürüyordu! Suriye'nin kaos ortamına sürüklenmesine hizmet eden AKP iktidarı, böylece Türkiye'nin güneyden kuşatılmasına destek vermiş olmadı mı?
Evet bugün yapılanlar, El Bab ve İdlib operasyonları doğrudur ama Kobani'de kanton kurulsun diye yardıma gidenler, ABD baskısıyla Türkiye'den geçirilmemiş miydi?
Şimdi IŞİD de bitti ama ABD, PKK/PYD'ye silâh sevkiyatına devam ediyor.
***
2004 yılında, Suriye'nin Kamışlı bölgesinde, ABD Büyükelçiliği görevlileri ve Barzani'nin adamları tarafından yönetilen bir ayaklanma çıkarılınca, bu operasyonun, Kuzey Irak'tan Akdeniz'e uzanan ve Türkiye'yi güneyden kuşatan bir koridor oluşturmak, böylece Irak petrollerini doğrudan İsrail'in Hayfa limanına indirmek için yapıldığı uyarısını yaptık! Ayrıca, koridorun kurulması için ABD'nin Barzani ile birlikte Telafer'e saldırdığını, buradaki Türkmenlerin koridorun önündeki en büyük engel olarak görüldüğünü, defalarca yazdık. AKP İktidarı, Telafer'de Türkmenlerin göçe zorlanmasını ve katledilmesini seyretti.
***
Bu arada Arap Birliği Dışişleri Bakanları, Lübnan'daki Hizbullah hareketini, "terör örgütü" olarak nitelendirdi!
Neden? İsrail'i yendiler de ondan!
Nitekim Filistin İslami Cihad Hareketi, "Hizbullah'ın terör örgütü olarak nitelendirilmesi siyonist düşmana hizmettir ve siyonist rejimle ilişkileri olan bazı Arap devletlerinin bu ilişkileri geliştirmenin ve aleni olarak yürütmenin bir avansı mesabesindedir" diye açıklama yaptı
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi de "Bu karar, Arap Birliği'nin siyonizm ile ABD direktiflerine teslimiyetinin göstergesi ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Yüzyılın Anlaşması planı çerçevesinde süren Arap ülkeleri ile İsrail arasında normalleşmenin bir parçasıdır." dedi.
***
Bölgede İsrail'i korumak için hareket eden ülkelerin başını Suudi Arabistan çekiyor.
Katar Dışişleri Bakanı Al Sani de istifa eden Lübnan Başbakanı Hariri'nin durumunu kastederek "Güçlü ülkeler, başka ülkelerin kararlarını bu şekilde kontrol altına almaya çalışıyor. Arap dünyasında güç bir ya da iki ülkede toplanamaz." dedi.
Türkiye ise Suriye meselesine Soçi zirvesiyle çözüm arıyor. Soçi'de yapılacak olan Türkiye-Rusya-İran üçlü zirvesinde üç ülkenin devlet başkanlarının yanı sıra genelkurmay başkanları da bir araya geliyor.
2004'te, koridora müdahale edilmedi, sonraki yıllarda da Amerikan projesine hizmet edildi. Şimdi, iyi ki Rusya ve İran'ın bölgede çıkarları var da Türkiye, kendi geleceğini onlarla birlikte korumaya çalışıyor!
Bölge, İsrail'i korumak adına, AKP iktidarının da desteğiyle kana bulandı. Şimdi AKP, kanı temizlemeye uğraşıyor ama ABD daha fazla kan istiyor!
