AKSP'ye 2019 formatı!..

Ey gidi ey!..

Ne mutlu günlerdi...

R. Erdoğan'ın 2015 planı vardı;

Başkan seçilecekti...

2014 ve 2015 yıllarında gerçekleşen yerel, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerini alarak büyük muzafferiyetini ilan edecekti..

Ama olmadı!..

Aktitanik, önce, BOP okyanusunda 17/25 Aralık yolsuzluk dağına tosladı... Saray'ın sadece dünya sultanlığı değil dünya saltanatı da kurmak için ihale-kupon arazi peşinde koştuğu anlaşıldı...

Sonra?..

Başkanlık diyeti olarak; sadece İmralı canisi Öcalan'ın dışarı salıverilmesi gerekecekti. Ancak çözüm ortağı Kandil satınca o da patladı...

Fabrika ayarlarına falan dönülmedi 12 Eylül AKP kongresinde... Elde kalanlara yeni ayarlar verildi. 2019 formatı atıldı AKP holdinge. Ahmet Davutoğlu da ekran kapağı yapıldı. Saray sadık yanaşmaları ile hazırladığı yeni programa (projeye) yeni ad verdi; "Büyük Cihat"...

Şöyle;

R. Erdoğan, 2019'da gerçekleşecek yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini birleştirerek sözde "büyük yeni Türkiye seçimini" gerçekleştirecek. Bunun için de bazı özel isimlere özel misyonlar yüklenecek. Mesela, MKYK'ya giren eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e. Damat Berat Paşaya. Plan tutarsa, 2015'te gerçekleştiremediğini gecikmeli olarak 2019'da yapacak. Etrafındaki yanaşmalardan da iyi alkış alıyor bu plan...

Olan "Ahmet Hoca"ya oldu. Çukurambar sosyetesi, fena ti'ye alıyor.

Kısaca;

R. Erdoğan, perde gerisinden Beşir Atalay'ın sahne önünde ise Ahmet Davutoğlu'nun, "bu parti kuruluş felsefesine geri dönmeli, 3 Y ile mücadele geri gelmeli, parti fabrika ayarlarına dönmeli'' şeklindeki çıkışlarına saray neşterini attı. Abdullah Gül ve Bülent Arınç ile birlikte hepsi tarih oldu.

Davutoğlu'nu arkadan itekleyen Beşir Atalay'ı listeye koydurmayarak saf dışı bıraktı. Hoca, artık bundan sonra geminin burun kısmına yapışık midye gibi, saray dümeni nereye kırarsa oraya kıvrılacak. Saray, sadece bununla da kalmadı; Ahmet Davutoğlu'nu yalnız bırakmak için prenslerini de partiden uzaklaştırdı... Artık R. Erdoğan'ın şehit cenaze namazında sağa-sola selam vermemesi gibi partide bulunanlar etrafa bakınmadan sarayın talimatına göre at gözlüğüyle yola revan olacaklar.

Gel gelelim, sarayın bu operasyonu neden çektiğine dair malum medyada görmediğiniz farklı ayrıntılara;

Beşir Atalay güdümünde SETA/SDE ekibinin hazırladığı 7 Haziran değerlendirme raporu... Atalay'ın bu değerlendirme raporundan yola çıkarak, kütüğünü yazdırdığı Kırıkkale'de sarf ettiği sözler. Atalay, Davutoğlu'nun da bilgisi dahilinde 7 Haziran sonrası yurdun çeşitli yerlerine SETA/SDE ekibini göndererek çalıştaylar yaptırdı. Binali Yıldırım karşı kulis atarken, Atalay'ın adamları otel lobilerinde "biz nerede hata yaptık" diye kafa yoruyordu. Epey bir kişiyle görüşüldükten sonra aşağı yukarı şu maddeler ortaya çıktı (rapordan):

"1- Parti 2002 ayarlarına geri dönmeli. 2- Yolsuzluk yaftasından kurtulmalı 3- Partiden beslenen kılıç artıklarından kurtulmalı 4- Gül-Erdoğan; Davutoğlu-Erdoğan çekişme ve çelişkisine son verilmeli 5- Partinin zenginleştiği görüntüsünden kurtulmalı. 6- Paralelle mücadelenin hukuksuz bir zeminde yürütülmesinin kamuoyunda tepki oluşturması göz ardı edilmesi... 7-PKK'nın çözüm sürecinde silahlanmasına göz yumulması..."

Partinin bunlardan dolayı oy kaybettiği raporlaştırıldı!.. Saray rahatsız olmasın diye de sık sık paralelle mücadele ve başkanlık sisteminin önemine vurgu yapıldı. Ancak, Mücahit Arslan'ın ellerinde saraya ulaştırılan rapor büyük bir tepki çekti ve dağıtımı engellendi. AKP'li Ertan Aydın, bu çalışmayı engellememekle suçlandı. Zaten, Ertan Aydın'ın da kongrede saray tarafından çizilmesi ve MKYK listesine girememesi bu yüzden. İkinci olarak ise Beşir Atalay, kütüğünün kayıtlı olduğu Kırıkkale'de il başkanı Mürsel Akçay, yardımcıları, il kadın kolları başkanı ve gençlik kolları başkanının yanında sarf ettiği ileri sürülen, "Kimsede seçim hevesi yok arkadaş, özümüze dönmeliyiz, kuruluş yıllarımıza fabrika ayarlarımıza dönmeliyiz. Bu gidiş hayra alamet değil, samimi insan kalmadı, herkes köşe kapma derdinde, teşkilatlarda büyük rahatsızlık var" şeklindeki konuşmalar sarayın sabrını taşırmış.

Tüm bu olup bitenler üzerine saray, kongreden üç gün önce malumunuz bitirici operasyonu yaptı... Erdoğan, Davutoğlu'na ulu'l-emr'e itaatin İslam'da farz olduğunu anlatarak biatini yenilemesini istedi. Davutoğlu da "siz varsanız biz varız" efendim kabilinden şeyler söyleyerek biatini tazeledi. Kendi adamlarının kılıçtan geçirilmesine göz yumarak tabii... Davutoğlu, o şekilde kongreye gitti. Tek emanetçi-tek saray listesi kongresi gerçekleşti. Bundan sonra sıra vekillik listesinde Aksaray Partisinde... Orada da saray gerekli temizliği yapacak.

Pek neşelendi AKSP kulisleri!..

Komedi filmi sevenler Çukurambar'a gelsin...

"Ahmet Hoca, Konya'dan listeye girebilir mi?"... "Girerse kaçıncı sıradan aday gösterilir" diye toto oynanıyor.

Yazarın Diğer Yazıları