Akşener'in Güneydoğu planı...

İYİ Parti'nin Ege gezisine davet edilince, doğrusu şu siyasal karmaşa içinde nasıl bir atmosferle karşılaşacağımı merak ettim...

AKP'nin artık çok tepki çektiği, MHP'nin iktidara yanaşması nedeniyle iyice eridiği ve CHP'nin de halen kurultay tartışmaları içinde yön bulmaya çalıştığı şu günlerde insanlar acaba nasıl tepkiler veriyorlardı?..

İYİ Parti'nin Denizli ve Aydın'da yapılan açılış törenleriyle ilgili gözlemlerimi dün bu köşeden aktarmıştım... Ancak siyaset Batı'da nasıl olsa sosyo-politik tepkilerle yönünü buluyor da, asıl Doğu ve Güneydoğu'yu merak etmiştim...

Yıllar boyu o bölgede kadına şiddete isyan eden; terör, GAP ve aşiret sorunlarını anlatan kitaplar da yazdığım için merak ettim doğduğum coğrafyadaki yeni politik çabaları...

İzmir'e giderken uçakta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le terör ve işsizlik kıskacındaki Doğu ve Güneydoğu'yu, oradaki örgütlenme çalışmalarını konuştuk...

Akşener, örgüt gezilerini devam ettirirken Doğu'ya büyük önem veriyor... Birçok siyasetçinin gitmeye cesaret edemediği kentlere gidiyor, sokaklarda halkın nabzını tutuyor ve tüm bu görüntüler sıklıkla medyaya yansıyor...

Peki, nasıl karşılıyor insanlar İYİ Parti'yi?.. Akşener bölgeyle ilgili hiç de umutsuz değil, şöyle konuştu;

"Güneydoğu'nun bize önyargılı olmadığını düşünüyorum... AKP ile rekabet edebilecek bir oy alabiliriz orada... Mesela ilk kez gittiğim Tunceli'de çok şaşırtıcı bir ilgiyle karşılaştık... Neler olmaz ki orada, en başta sağlık turizmi orayı ihya edebilir... O bölgede, artık terör yorgunu haline getirilen insanların huzur ve refahıyla ilgili çarpıcı sosyo-ekonomik projeler gerçekleştireceğiz."

***

İki baskı arasında "manivela!.."

Meral Akşener'e Güneydoğu siyasetinin AKP ile PKK arasında sıkıştığını anımsatıyorum... Yani, bir yandan iktidarı da besleyen gerici faaliyetler, diğer yandan terör baskısının siyaseti yönlendirmesini... Akşener hiç gerilmiyor, önce bölgenin sorunlarına dikkat çekiyor anlattıklarıyla;

"Hiç kuşkusuz yıllardır süren didişme kaybettiriyor Türkiye'ye... Keskin uçlar hep zarar veriyor... Oysa bölgenin çok büyük sorunları var. Ne tuhaf ki, Şırnak ile Edirne arasındaki ortak sorun da işsizlik... Her şehre üniversite kurmak işsizliği dört sene ertelemekten başka bir işe yaramıyor. Yalnızca üniversite açmakla da olmuyor, alt yapı sorunları da var... Örneğin Doğu'daki bir şehrin üniversitesinin elektronik bölümünde hoca yok, çoğu görevden atılmış. Dört derse asistan giriyor!.. Böyle bir eğitim ne yarar getirecek bölgeye?.."

Peki; böylesi bir sosyo ekonomik ve politik sıkışmanın arasından nasıl sıyrılacak İYİ Parti?.. Akşener şaşırtıcı biçimde rahat konuşuyor;

"Doğu'da siyaseti kilitleyen AKP'nin de PKK'nın da tavrını gözden geçirmesi, halkın ve ülkenin geleceğini düşünmesi gerekiyor... Çünkü biri devletin gücüyle diğeri ise silah baskısıyla oy alıyor... Gittim, dolaştım, insanlar bize oldukça ilgili... Biz de oraya çok önem veriyoruz, çünkü siyasette rekabet, en çok Doğu ve Güneydoğu'ya fayda verir... Oradaki insanlar işte bu yüzden bize manivela olarak bakıyorlar..."

***

Diyarbakır'dan milletvekili...

İYİ Parti Türkiye'nin büyük bölümünde örgütlenmesini tamamlamış, seçime girme hakkını da kazanmış... Akşener Doğu ve Güneydoğu'daki örgütlenmeye büyük önem verdiğini söylüyor.

Terör baskısı ve güvenlik sorunları nedeniyle bir çok partinin Doğu ve Güneydoğu'daki il ve ilçe başkanlarının Batı'daki kentlerde ikamet (!) etmek zorunda kaldığını bildiğimiz için İYİ Parti örgütlenmesi hangi aşamada acaba?.. Akşener şunları anlatıyor;

"İYİ Parti'ye orada da talep çok, insanlar üye olmak, aktif olarak çalışmak istiyor. Biz de hassas davranıyoruz, teşkilat oluşumları için o bölgede ikamet eden insanlarla çalışıyoruz. Güneydoğu'da örgütlenirken zorlanmıyoruz. Bölgede etkili bir teşkilat yapısı kurduk. Urfa, Bingöl, Muş, Gaziantep, Adıyaman teşkilatlarımız kuruldu... Van'da, Hakkari'de yapılanma için çalışıyoruz. Mardin'deki çalışmanın sonuçlarını bekliyoruz. Diyarbakır ise haftaya kurulacak. Diyarbakır'dan kesinlikle milletvekili çıkaracağız. Anketler Şırnak ve Hakkari'de halkın ilgisinin yüzde 20'ye ulaştığını gösteriyor. Bu mutluluk verici... Bu iki kentte de muhalefet partilerinin çok üzerinde oy alacağız."

Peki, ya Doğu Anadolu'da durum nasıl?.. Akşener, Doğu'daki çalışmalarını anlatmadan önce 2002 seçim sonuçlarına dikkat çekti ve "merkez"deki partilerin dağılmış tabanına vurgu yaptı;

"2002 seçimlerinde DYP'nin 9.5, Genç Parti'nin 7.5 ve ANAP'ın da yüzde 5.5'a ulaşan oyu nereye gitti acaba?.. 15 yıl önce baraj altında kalan üç partinin Batı'da olduğu gibi, Doğu'da da yüzde 22'yi aşan bu potansiyeli nerede?.. Bir bölümü Batı'da CHP'ye, Güneydoğu'da HDP'ye, Orta Anadolu'da ise AKP'ye gitti... Umut verici olan bu potansiyeli de dikkatle izliyoruz, onlar için de çekim merkezi olduğumuzu görüyoruz..."

Akşener'in anlatımlarına bakılırsa, İYİ Parti, Doğu Anadolu'da da çok umutlu... Akşener bu bölgeyle ilgili dikkat çekici saptamalar yaparken şöyle konuşuyor;

"Diyarbakır'dan milletvekili beklediğimize göre, Doğu Anadolu'da hiç de geri kalmayız. Örneğin, Malatya'da çok başarılı olacağız, birden fazla vekil çıkaracağız. Erzurum'da durumumuz çok iyi gidiyor. Erzincan'da ise AKP ile yarışırız... Ağrı'da iyi bir teşkilatlanma için çok özenli davranıyoruz. Bölgenin diğer kentlerinde kitlelerin büyük ilgisi var, başarılı ve şaşırtıcı sonuçlar alacağız..."

Evet; hiç kuşkusuz ülke nüfusunun içte birinin yaşadığı Doğu ve Güneydoğu'daki 23 kent hem içinde bulunduğu sosyo-ekonomik koşullar hem yüksek seçmen potansiyeli ve hem de politik sarsılmaları nedeniyle Türk siyasetine yön veren en önemli etkenlerden biri...

Akşener, İYİ Parti'nin başarısında bu iki coğrafyanın etkili olacağının farkında ve bu yüzden de Doğu'nun ihmal edilemeyeceğini çok iyi biliyor...

Yazarın Diğer Yazıları