Bünyamin Öztürk- Alp Eren Kaya / Ankara
İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener, İYİ Parti'nin Diyarbakır ve Bingöl gibi illerden dahi milletvekili çıkartacağını belirtti. Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vasıflılığı sevmediğini ve AKP'den Muharrem İnce'ye oy gitmeyeceğini ifade etti.
Akşener Gaziantep mitingi sonrası kendisini takip eden gazetecilerle bir araya geldi ve gündeme dair önemli açıklamalar yaptı. Akşener'in verdiği mesajların önemli satır başları şöyle:
"2.TURA BEN KALIYORUM"
Yaptırdığım anketlere göre ikinci tura ben kalacağım gibi görünüyor. İkinci ben çıkacağım. Korkudan insanlar anketlere katılmak istemiyor.
"AKP'DEN KAYMA VAR"
CHP'den düşünüldüğü kadar oy kaymıyor bize. CHP'nin içinde bulunan merkez sağ seçmeni kayıyor. O da batıdaki, daha doğrusu Trakya'da merkez sağın kalesi olan yerlerdeki oyun, daha cumhuriyet değerlerini önceleyen, laiklik hassasiyeti olan, hele Atatürk konusunda laf ettirmeyen bir seçmen kitlesidir. Onlar CHP'ye oy verdiler ama İç Anadolu'da da bu merkez sağ seçmeni AK Partili oldu. Her türlü iddiasına varım İç Anadolu'daki bütün şehirlerden biz milletvekili çıkarıyoruz an itibariyle. Erdoğan'ın oylarından şahsen kayma var. İç Anadolu'da 5 puan Erdoğan'ın şahsından bana gelmiş. İYİ Partiye 7 puan. AK Partinin yüzde 70 aldığı yerlerden bahsediyorum. O illerde 1 Kasım'da yüzde 65 almış, 7 Haziran'da da 55 almış. Bu 55'e düşmüş buradan da 5 puan kaymış o ilde.
Aksaray, Karaman, Kırşehir, Niğde, Nevşehir'den milletvekili çıkacak. Çorum'a ben bir gittim. Küçücük bir şehirde kendiniz canlılığı gördünüz. Çorum'dan çıkacak, Çankırı'dan çıkacak. Yani benim Selçuklu coğrafyası dediğim, AK Parti'nin çok güçlü olduğu bu alanlardan biz milletvekili çıkaracağız. Kırıkkale, Kırşehir, Amasya buralardan milletvekili çıkacak. Konya beni çok şaşırttı. Büyükşehirleri tam olarak öngöremiyorum ama taşra şehirlerinden. Muş, Diyarbakır ve Bingöl'den milletvekili çıkaracağız.
"ERDOĞAN 2.TURDA KARŞISINDA KİMİ İSTEMEZ?
Bu sorunun felsefi de bir yönü var. Tayyip bey, seçilmiş rakip istiyor kendine. Bu Muharrem Bey'in şahsının dışında bir tanım. Karşısında CHP'yi ve Muharrem Bey'den bağımsız orayı istiyor. Ben de bunu kendi açısından saygıyla karşılıyorum. Böyle bir düzenek bu, iki rakip. Burada yüzde 65 oy varsa, bunun her rengindeki insanı konsolide etmek. Buradaki amaç bu. AK Parti seçmeninden buraya geçiş yok. Şimdi 10 puan 7 Haziran'da kaydı. Bu nereye dağıldı bakın. AK Parti'deki merkez sağ oyuydu o. Geldi muhalefete ama ağırlık nereye kaydı bakın. (MHP). CHP'ye buradan seken çok düşük. Bunların içerisindeki Kürt kökenli muhafazakâr oyların bir bölümü de HDP'ye kaydı. Şimdi buradaki 10 puan 7 Haziran sonrası gelişen hadiseler nedeniyle geri döndüler. Benim iddiam, siyaset bilimi de bunu söylüyor, hayatın sosyolojisi de bunu söylüyor. Tayyip Bey'in arzu ettiği bu ikili kutuplaştırma sistemi. Yüzde 47'nin yüzde 33'ü Tayyip Bey'e aidiyet hisseden bir seçmen kitlesi. Bu başka bir şey. 15 puan ediyor. Bir 33'ü var onu seven ama yorgun olduğuna kanaat eden. Oyunu belki yeniden AK Parti'ye verecek bir seçmen kitlesi var. Bir de kaçmaya hazır bir seçmen kitlesi var. Bu 33'ün içinden bize geldi. Buradan ciddi oran geldi.
"CHP'YE GİTMEZLER"
Bizde MHP'nin oyu var. Merkez sağın batılı oyu var... Kemik oylar vardır, 6 okun dışında oy vermem der. Ama benim burada kopardığım, AK parti bünyesinin muhafazakârlarından bahsediyorum. Onlar CHP'ye gitmez. Partimi kurduğum gün, daha o zaman CHP'nin adayı belli değildi. Dedim ki, CHP'nin adayı 2. tura kaldığı takdirde ben şartsız, şurtsuz destekleyeceğim. Hatta siyaseten eleştirildim o dönem. Biz kendimizin oluşturduğu tabanı götüreceğiz onda bir şüphe yok. AK Parti bünyesinin muhafazakârlarından bahsediyorum. Onlar CHP'ye gitmez.
"MECLİS'TE ÇOĞUNLUK BİZDE"
Meclis'te aritmetik değişecek. Millet İttifakı çoğunluğu alır. Biz ilerdeyiz. Parlamentoda biz 301'i bulacağız. Bizim oturup seçim gelmeden parlamenter sisteme dönüş sürecini konuşmamız gerekir. 6 ay 8 ay bir yıl neyse bunun süresi, bunu seçmen duymak istiyor. Şöyle bir korku var; bu sandalyeye oturup da acaba kalkmazlar mı? Kendimizi bağlamamız gerektiğini sahada gördüm ben. Onun için ittifakımızdaki liderlerle görüştüm randevulaştık, ziyaret edeceğim. Sonra hızlı bir şekilde anayasa değişikliği gerekecek, herkesin elinde bir taslak var.
"ONLARA SİYASET HER YERDE SERBEST"
Camide iftar veriyorlar. AK Parti gençlik kolları iftar veriyor. Evet siyaset okul bahçesine girmez, siyaset camiye girmez, yargıya askerin polisin içine girmez. İdeali budur. Muharrem Bey'in dekan istifasıyla sonuçlanan Cerrahpaşa ziyaretinin nedeni üniversitenin bölünmesi. Bölünmenin iki gerekçesi olduğunu düşünüyorum. Kupon arazi hem Cerrahpaşa hem Çapa. Diğeri de Tayyip Bey vasatlığı seviyor. Bilime karşı rahatsızlığı var. Üniversite dediğin şey bir birikimdir, bilimsel birikimdir. Ekoller, gelenekler oluştururlar. Siz üniversiteleri böldüğünüzde o bilimsel hafızayı birikimi yok ediyor, darmadağın ediyorsunuz. Bunu çok sakıncalı bulduğumu defalarca söyledim. Sayın İncenin ziyaretinden bu kadar alınılmasını da anlayabilmiş değilim. Bu orada siyaset yapmak anlamına gelmiyor. Orada gidip kendisine oy istemiyor. Yapılan bir yanlışa, hukuksuzluğa karşı bir tavır var. Ümit Özdağ Hoca da gitti. O da İYİ Parti adına bir tavır koydu. Bu arkadaşlara her yerde siyaset serbest ama muhalefete her yerde yasak.
"KARARTMANIN CILKI ÇIKTI"
Ben ülkeyi gezmeye ve insanları bilgilendirmeye devam edeceğim. İnsanlar henüz Doğan Grubunun el değiştirdiğini ne kadar anladı emin değilim. Bir karartma uygulanıyor ama beni gazetelere televizyonlara çıkarın diye bir derdim yok. Benim böyle bir talebim yok. Ama bu kadar cılkının çıktığı, cıvıyan bir dönemi ilk defa görüyoruz. Şikâyet ettiğimi duydunuz mu? Beni niye televizyona çıkarmıyor bunlar dediğimi duydunuz mu? Hayır duymadınız. Konvansiyonel metotları kullanıyorum ben de. Demirel dönemine geri döndük, bir şapkam yok. Tülbenttim var. Bu da bir yol. Medyaya çıkarılmamak ne demek, OHAL'de seçime gidiyoruz.
"İSTİHAB HADDİ DOLDU"
Bizi yönetenler bu kadar korkutmanın bir karşılığı olmayacağını mı zannediyor. Bu öfke biriktiriyor. Vatandaş sağlam bir tokat atacak. İstihab haddi doldu. Oranı ne kadar olacak hep birlikte göreceğiz. Öyle bir çarpacak ki... Tayyip Bey'in partisinin kurulduğu dönemde vardım. Birlikte Alucura ve Trakya ziyaretlerimiz olmuştu. İlgi alaka vardı. Şu anda bu OHAL'e rağmen bize karşı daha fazla heyecan görüyorum evlerin içinde.
"MİLLET İTTİFAKI DEVAM ETMELİ"
Bir taraftan kendimize bir taraftan partilerimize oy istiyoruz. Oylar ortak sayılacak. Dolayısıyla Saadet Parti'siyle CHP ve DP ile konuşacağız elbette. Bakanlıklar da dahil olmak üzere. Seçildikten sonra benim şahsi arzum bu ittifakın Meclis'te de devam etmesi. Çünkü parlamenter sisteme döneceksiniz. Onunla ilgili karar alacaksınız. Bir takvim açıklayacaksınız ve o takvim neticesinde geri döneceksiniz. Dönme esnasında da doğal olarak önce referandum sonra başbakanlık sistemine geri dönüldüğü için tekrar seçim yapacaksınız. Benim başkan yardımcılığı konusunda her hangi bir o olur bu olur diyememe nedenim bu.
Kürt ve Alevi kökenli başkan yardımcıları neden olmasın. Kardeşim niye olmasın. Bir nüfus cüzdanı göstererek gidiyorum aidiyeti ne olursa olsun bu aidiyet sahibi insanlara bu devletin saygı duyması gerekiyor.
"ERDOĞAN'IN YANINDAYIM"
Sayın Selahattin Demirtaş'ın durumuyla ilgili soru soruldu, görüşümü söyledim. Demirtaş değil bir başkası olsa da aynı şeyi söylerdim. Sayın Erdoğan hapise giderken de yanında vardım. O zaman da aynı tavrı koymuştum. Selahattin Demirtaş hükümlü değil, sanık. YSK onaylayıp cumhurbaşkanı adayı oldu mu? En azından bizim bulunduğumuz pozisyonda bile bir eşit yarışma şansının verilmesi lazım, prensip üzerinden baktığımızda. Bu şekilde ben seçildim. Adayın birisi de dediğim şartlarda tutuklu. Ben bunu dışarıya nasıl anlatacağım?..