AKP'nin iflâsına bilimsel teşhis!
Abdullah Gül'ün Tayyip Erdoğan'a rakip çıkma ihtimali, AKP'yi destekleyenleri korkuttu. Bu olayın, 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gecede olduğu gibi tereddüt yaşamalarına sebep olduğunu yazanlar var. Hem de AKP'nin kontrol ettiği medyada...
AKP neden iflâs durumuna düştü? Başarısız ekonomi ve dış politikaları, görünürdeki sebep sayılabilir ama bunların da arkasında bulunan başka bir sebep var!
***
AKP, şeker fabrikalarını satıyor, su kaynaklarını ve ormanları bile satmaya hazırlanıyorsa, bunun sebebi ekonomiyi bilmemeleri değil, siyasi projelerinin ve arkasındaki ideolojinin "gayrimillî" olmasıdır.
Biz genç yaşlarımızdan beri bu düşünce yapısının mantığında temel bir yanlışlık olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu konudaki düşüncelerimizin oluşmasında büyük pay sahibi olan İskender Öksüz, yeni eseri "Bilim, Din ve Türkçülük"te Türkiye'deki siyasi İslâmcılığın neden çöktüğünü bilimsel tespitlerle anlatıyor:
"Bugün milliyetçilik, yüksek volümlü parazitin saldırısı altında. Bir tarafta 'Türk' diyemeyenler... Türk Milleti'nden başka her tür millete, 'milletimiz'e, 'asil millet'e, 'necip millet'e, 'bu millet'e ve 'İbrahimi Millet'e aşklarını ilan edenler, diğer tarafta birincilerine ses çıkarmayıp tam tersine onlar vasıtasıyla iktidar nimetlerine ortak olmaya soyunan 'Milliyetçi'ler. Halbuki biz millet dediğimiz zaman kastimiz millettir. Millet deyip aslında ümmeti veya millet deyip aslında dini kastetmek muhakkak ki fikir ahlâkına uymaz."
***
"Siyasi ümmetçilerin teorisine göre Türkiye yirmi küsur veya elli küsur ırktan müteşekkildir ve Türk, bu ırklardan biri ve pek makbul olmayanıdır.
Evet bu felsefe, bu ontoloji, düpedüz ırkçılıktır ve 'millet' kavramını bir türlü anlayamamış, sindirememiş olan bu insanlar, milleti ırkla hatta kavimle aynı şey zanneder. Bunlara göre bütün dertler Türklerin, diğer ırklara zorla kendi dillerini ve kimliklerini dayatmalarından, fakat bundan da önemlisi, İslâmiyet'i baskı altına almalarından kaynaklanmaktaydı, Kendileri iktidara gelince bütün ırk çatışmaları son bulacaktı. Zaten 'bizi birbirimize bağlayan asıl kuvvet Müslümanlık'tı. İktidar artık Türklere de Kürtlere de ve daha bilmem kimlere de eşit mesafedeydi.
Böylece Müslümanlık bayrağı altında Türkiye'de sorun kalmayacaktı.
Netice? Neticede, Güneydoğumuzu Stalinist, yani ateist, yani din düşmanı, yani anti Müslüman bir örgüte teslim ettiler. Örgüt, bayrağını sallaya sallaya dolaşıyor, kimlik kontrolü yapıyor, yol kesiyordu... 'Ümmet' nerede? Nerede? 'Bizi birbirimize bağlayan asıl kuvvet' neredeydi. Mehmetçiğin kanı bahasına, kendi şehirlerimizi tahrip bahasına bu masum aldanmayı def edebildik,
Netice? Neticede silahlı kuvvetlerden adalet mekanizmasına, üniversitelerden emniyet güçlerine kadar hemen her kuruma şimdi FETÖ denilen fakat o zamanlar 'alnı secde görmüş müminler'in yerleşmesi mümkün hale geldi ve kurumların yıkımı bahasına bunları ve bunların bir darbe teşebbüsünü defedebildik."
***
Öksüz, Cemil Meriç'in ideolojiler için "idrakimize giydirilen deli gömlekleri" dediğine atıf yaparak devam ediyor:
"Aslında ideolojiler bunun da ötesindedir. İdraki engellerler; orası muhakkak. Fakat ideoloji gömleğini giymiş adam, gözünün önünde cereyan eden gerçeği görmemekle kalmaz. Dış dünyadaki realitenin üzerine kendi kafasının içindeki sahte gerçeği yansıtan bir projeksiyon cihazı vardır. O, dünyaya bakıp algılamaz; dünyaya kafasının içindekileri yansıtır ve size o zahiri görüntüyü anlatır. Artık her olan biten o özel projeksiyonu teyid eder. İdeolojik şizofrenin düşmanları da çoktur. Hiçbir şey kendiliğinden gelişmez, sosyoloji, siyaset bilimi, ekonomi geçersizdir. Bütün olup biten, bu düşmanların komplosu, senaryosu oyunudur."
***
Öksüz, "İdeolojiyle parti kurabilirsiniz, ihtilal yapabilirsiniz ama devlet idare etmeye kalkarsanız, gerçek size kendini öğretir. Gerçek size vurmaz. Siz kafanızı gerçeğe vura vura öğrenirsiniz..." diyor.
AKP ideolojik hastalıktan dolayı iflâs etti. Bu sebeple kafasını sağa sola vuruyor! Artık onu milliyetçiler de "yeni manifesto"lar da kurtaramaz!