AKP'den sonra CHP açılımı!
Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması durumunda Güneydoğu oyları belirleyici olacağı için yeni bir açılım sürecinin gündemde olduğunu, olayların da bu tespiti doğruladığını söyledi.
Eslen diyor ki, "Muharrem İnce ve CHP bu konuda hazırlık yapmış. İnce, ana dilde eğitim olmasa bile okullarda ana dilin de öğretileceğini söyledi. Ayrıca TRT kanallarından birinin bu konunun tartışılmasına açılacağını bildirdi. Bunlar yeni açılımdır. CHP seçim bildirgesi, eşit vatandaşlığa ve Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na Türkiye tarafından konulan çekincelerin kaldırılması esasına dayalı. Bunun anlamı, yerel yönetimlerin yerel mali kaynakları kullanması ve uluslararası ilişkiler kurabilmesidir.
Pervin Buldan PKK ile ilişkilerinin olmadığını söylüyor! Aslında 'olmayacak' demeye çalışıyor. Selahattin Demirtaş, PKK'nın silâh bırakmasını istiyor. Bütün bunlar, her iki partinin yeni açılım süreci için bir çalışma yaptığını gösteriyor. Bu da Cumhurbaşkanı seçiminin sonucunu belirler..."
***
Eslen, ayrıca, Malatya'da TOBB'un iftarında yaşanan bir skandala dikkat çekti. Erdoğan, iftar programında Muharrem İnce'yi çırak diye eleştirirken, bir general de alkışlıyordu! Siyasi bir toplantıya katılan, siyasi bir konuşmayı alkışlayan kişi, son Afrin operasyonunu yöneten 2'nci Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel idi.
Eslen, "Bu durum kabul edilemez. Osmanlı bu yüzden battı" dedi. (TOBB'un Malatya'daki iftar programını youtube'tan seyredebilirsiniz. Videonun 18'inci dakikasına bakınız.)
***
Biz boşuna "Seçimlerde BOP kriteri" demedik. Öyle ki bütün partiler, sanki gizli bir el varmış gibi bütün yolların Büyük Orta Doğu Projesi'ne çıkması için dönüştürülüyor. Projeye direnenler ya da direnç potansiyeli olanlar tasfiye ediliyor, aday listeleri de buna göre düzenleniyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise "Cumhuriyetçilik'ten, Atatürkçülük'ten geçinmeyeceksin, Gerçek Atatürkçülük, Atatürkçülüğün koyduğu hedefleri gerçekleştirmektir. Kuru kuruya Atatürk'ten geçinerek siyaset olmaz. Halk da buna prim vermiyor." diyor.
Cumhuriyetin bütün temellerini sarsan, ülkeyi Atatürk temelinden fiilen çıkaran bir iktidar mensubu, hâlâ Atatürk'e sığınabiliyor. Atatürk'ün koyduğu hedef, Türk kültürünü çağdaş medeniyetin üstüne çıkarmaktır. AKP'nin ideolojisi ise Türk diye bir millet tanımamak esasına dayanıyor! Bu siyaseti takip edenlerin Atatürk'ten bahsetmesi komiktir.
Aynı Çavuşoğlu, "Eskiden IMF'den 1 milyar dolar borç alırken sanki havadan bulmuş gibi seviniyorduk. Şimdi IMF'ye 5 milyar dolar borç verebiliriz, diyen ülke haline geldik." diyor ve 450 milyar dolara çıkardıkları dış borçtan hiç bahsetmiyor!
Cumhuriyetin bütün eserlerini, en son şeker fabrikalarını bile satanlar, su kaynaklarını ve ormanları da satmak için yasa çıkaranlar, seçim atmosferinde Atatürk'e Cumhuriyet'te sığınıyor!
***
Aslında Büyük Orta Doğu Projesi'nin gerçek olması için, Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve askeri kontrolünün ele geçirilmesi gerekiyordu. AKP iktidarı, yabancılara ekonomide bu imkânı verdi. Askeri kontrol için de kumpas davalarını destekledi. Açılım sürecini de tamamlayacaktı ki, iktidarı kaybetti. İktidarı yeniden almak için yeni siyasi ortağı MHP'nin desteğiyle terörle mücadele başlattı. AKP kazanırsa, seçimden sonra yeni bir açılım süreci başlatacak. Direnecek kimse de yok!
Bu arada, "Ne olur ne olmaz, iktidar değişebilir" diye CHP ve HDP de açılım sürecine ikna edildi. İki taraf da bazı konularda taviz verebileceğini gösterdi!
İYİ Parti adına Müsavat Dervişoğlu, "Türkiye'yi kurucu ayarlarına döndüreceğiz" diyor. İYİ Parti, seçimi kazanmak için AKP ve CHP ile açılım konusunda yarışamayacağına göre, son düzlüğe girilirken, bu konuda halka bir taahhütte bulunmalı ki BOP projesine karşı tek alternatif görülebilsin.