AKP-MHP Tiyatrosu!
MHP'deki kongre sürecinden sonra AKP ile başlayan yakın diyaloglar bir süre sonra Başkanlık rejimi dayatmasına dönüşmüştü.
Bu süreçte yandaş medyada çıkan haberlerde aradaki pazarlıklar resmediliyor, kulis bilgileri paylaşılıyordu.
O haberlerden biri de seçim barajının düşürülmesi konusunda AKP'nin MHP'ye teklif sunduğu şeklindeydi.
31 Ekim 2016 tarihinde Sabah gazetesinin manşeti "İşte Bahçeli'ye gidecek teklif" başlığıyla çıkmıştı. Haberin içeriğinde, AKP'nin başkanlık sistemi konusunda iki farklı alternatif oluşturduğu ve bunlardan bir tanesinde "seçim barajının düşürülmesi" teklifinin Bahçeli'ye iletildiği belirtiliyordu.
Haberde; sanki demokratik ortamda, uzun saatler süren, kafa patlatılarak yapılan bir anayasa hazırlanıyormuş izlenimi verilmek isteniyordu.
Oysa durum bambaşkaydı.
MHP'de kongre yapılmaması durumunda içeride kaynayan kazanın yerinde durabilme ihtimali kalmamıştı. Uzun yıllardır baskı altında kalmış, dışlanmış diri kadronun bir şekilde siyasi mücadele vereceği anlaşılıyordu. Dolayısıyla Bahçeli'nin "seçim barajının düşürülme" talebinin olduğu kongre tartışmalarıyla ayyuka çıkmıştı.
Ancak sonrasındaki süreçte MHP'de kongre kesin olarak durduruldu. Delegelerini görmezden gelenlere de "Müsterih olun, onlara farklı bir alanda da siyaset yaptırmayız" sözleri verildi.
Tüm bu gelişmeler sonrasında "seçim barajı" paketten çıkarıldı.
Ancak görülüyor ki planlar tutmadı.
MHP'de siyaset yaptırılmayan isimler İYİ Parti'yi ilan ettiler. Partinin henüz genel merkez binası bile açılmadı. Ancak ilk il dışı gezileriyle, siyasi sürece dahil olmaya başladılar.
Medya Takip Merkezi (MTM)'nin Ekim ayı verileri de son derece çarpıcı veriler sunuyor. MTM'nin verilerine göre Ekim 2017'nin 7 bin 38 habere konu olarak, siyasi partiler içinde "en çok konuşulan parti" ünvanını aldı.
Tam da bu gelişmeler yaşanırken Bahçeli'nin tıpkı başkanlık referandumu öncesinde yaptığı gibi yeni bir çıkışına şahit olduk.
Basın mensuplarıyla bir araya gelen Bahçeli seçim barajının düşürülmesini istedi.
Bahçeli yaptığı açıklamada "Türkiye'yi nasıl istikrar ve normalleştirme sürecine getirebiliriz noktasında bir uzlaşmaya varacak çalışma yapmak lazım. Bu yüzde 5 mi olur, 6 mı olur, yüzde 7 mi olur, yoksa yüzde 10 olarak mı kalır, böyle mi devam etmesi gerekir, bunları görmek lazım. Bunu yaparken bir başka partiyi yok farz ederek, kendine bir yol çizmeye çalıştığında da onun bir anlamı olmadığını gördük. Bütün bunlardan ders çıkarmak lazım. Benim söylemek istediğim o" ifadelerini kullandı.
Bugüne kadar seçim barajını en şiddetli savunan partilerin başında MHP geliyordu. Anlaşılan o ki, "siyaset yaptırılmama" garantisi verilenlerin siyasete bu denli etki etmesi Bahçeli'yi rahatsız etmiş durumda.
Bahçeli'nin bu sözleri ani bir çıkıştan ziyade AKP-MHP anlaşmasından küçük bir detay… İlerleyen aylarda, bu anlaşmanın tüm maddeleri teker teker ortaya dökülecek. Bizler de buna şahit olacağız.
Yakında "Eğer başkan olursam yardımcım da Bahçeli olacak" propagandası başlarsa şaşırmamak gerek.
Çünkü siyasi göstergeler çok net!