AKP, kayışı nasıl kopardı?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin AKP arabasının karbüratörünün kirlendiğini söyledi!
Şahin’in kullandığı ifade aynen şöyle:
-Bize seçmen; ’sizin arabada çekişten düşme var, şöyle buji ayarı, platin ayarı falan yaptırın, belki vantilatör kayışı gevşemiş olabilir, karbüratörü de bir temizletin. Araba zaman zaman sağa sola çekiyor, bir rot balans ayarı da yaptırın’ dedi. 7 Haziran’da seçmen. ’Sizin egzozdan bir takım çatlak sesler geliyor, biz sizden hiç çatlak ses duymazdık daha önce, herhalde sizin egzozda bir çatlak var, bunu da bir tamir ettirin’ dedi. Biz bu mesajları aldık.
* * *
Rahmetli Behiç Kılıç, meslekte veya siyasette yoldan çıkanlar için “kayış kopardı” derdi.
Burada söz konusu olan AKP’nin kayış koparması değildir. AKP arabası olsa sorun değil. Kayışı koparan araba Türkiye olunca, herkesin kaderini etkiliyor. Vantilatör kayışı gevşeyen, karbüratöründe yolsuzluk ve hırsızlık tortusu biriken, zaman zaman sağa sola çekse de tam anlamıyla Amerikan yörüngesine girdiği için Atatürk ekseninden çıkan, dolayısıyla rot-balans ayarı yapılması gereken, egzozundan çatlak sesler çıkan Türkiye arabasıdır!
Türkiye, ekonomisiyle, kültürüyle, yargısıyla, polisiyle, ordusuyla, eğitim sistemiyle, sağlık sistemiyle, alarm vermektedir. Her alanda çatlamalar baş göstermiştir. Bunun sosyolojik sebepleri olsa da siyasi sorumlusu, AKP iktidarıdır.
* * *
AKP Genel Başkan Yardımcılarından Numan Kurtulmuş da AKP’nin yaşadığı oy kaybı için “Bazen bir gaflete düşme durumunda bir camideyseniz, azıcık içiniz geçerse yanınızdaki kolunuza dokunur, ’hadi git de bir abdest tazele’ der. Seçim sonuçlarında, seçmen bakımından AK Parti’ye söylenmiş olan da abdestini tazele gel, mesajıdır” demişti.
Yani hemen hepsi, arabanın veya caminin kirletildiğini kabul ediyor. Kirleten kim peki? Yolsuzlukla suçlanan kim?
12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren, siyasileri suçlamak için “tencereyi kirlettiler” demişti.
AKP arabasının şoförlerinden biri olan Abdullah Gül, bu durum karşısında kendisini alternatif gibi gösteriyor ama arabanın kirletilmesinde onun da sorumluluğu var. Gerçi Gül, ayakkabı kutularında, yatak odalarındaki kasalarda bulunan veya evin bodrumundan kamyonetlerle taşınıp sıfırlanan paraları yardım parası sanmış! Basın danışmanı Ahmet Sever, Gül’ün böyle tepki verdiğini yazıyor!
Hürriyet’in Washington temsilcisi Tolga Tanış ise “Potus ve Beyefendi” adlı kitabında yer verdiği, petrolle ilgili usulsüzlükler üzerinde yeni bombaların patlayacağını yazıyor. Yani kirliliğin boyutları zannedilenden çok daha fazla... Birgün gazetesinin sorularını cevaplandıran Tanış, “British Virgin Islands’a gittim, bir hükümet yetkilisiyle oturup yüz yüze konuştuk. Onlar da durumun farkındalar. Eğer Türkiye Hükümeti BVI’dan benim yazdığım konularla ilgili bilgi talep ederse, BVI yetkilileri bu bilgileri vermeye hazır, bunu bana söylediler. O yüzden bu soruşturma mahkeme boyutuna taşınırsa belki şerden hayır doğar” diyor.
Genelkurmay'ın açıklaması teyit gibi
Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yaparak, “Son günlerde basın yayın organlarında ’askeri kaynaklar’a atıf yapılarak bazı haber-yorumlara yer verilmektedir. Bu tür haber-yorumların kişisel görüş ve değerlendirmeleri yansıttığı düşünülmektedir. Devletimizin yetkili kişi ve makamlarının resmi açıklamalarına itibar edilmesinin uygun olacağı mütalaa edilmektedir” dedi.
Bu açıklamadan söz konusu haber-yorumların büyük ölçüde doğru olduğu anlaşılıyor! Öyle olmasa, “kişisel görüş ve değerlendirmeler” denilmezdi. Gazeteciler, bu kişisel değerlendirmeleri askerlerden alıyor!