AKP "af"a mesafeli, çünkü...
Şu gerçeği bilirim,;
-Af ve erken terhis, kolay bahsedilecek konular değildir.. İçerideki adamdan, kışladaki askerden, milyonları bulan yakınlarına kadar herkeste duygusal bir anafor ve beklenti yaratır..
Ama oldu.. Af lafı edildi..
Birkaç aydır konuşulan, tartışmalara sebep olan teklif artık meclise geldi..
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli açtı bu bahsi, "Kader mahkûmları" dedi..
Nedense ben bu söze oldum olası itiraz ederim; "Kader mahkûmu.."
Sanırsın "Kader" geliyor, bu arkadaşları rastgele toplayıp, zindana atıyor..
**
Karşıyım bu tarife.. İnsanların hatalarını, yanlışlarını, suçlarını kadere havale edip affetmek, Allah'ın insana "Akıl" verdiği gerçeğini reddetmek gibi gelir bana..
Elbette bazı suçlar var ki aslında bütün bir toplum, ata-dede de ortaktır..
Çünkü değer yargıları emreder bazı suçları.. Ve o değerleri o insana yükleyen de geçmişiyle bugünüyle toplumun kendisi..
Bu bile yeterli değil masumiyet için..
**
Dönelim af teklifine.. Bakmayın siz 'Bazı Suçların Cezasında İndirim' başlığına.. Sonuçta bildiğin affediyorsun..
Bakın teklife, "Yararlanamayacaklar", dikkat buyrun "Yararlanamayacaklar" arasında Ceza Kanunu 158'ten ceza almışlar yok.. Kim onlar? Dolandırıcılar.. Yararlanacaklar..
Abi kafayı hinliğe çalıştırmış.. Gariban emekliden tut da, günde 16 saat üç kuruşa çalışarak kıyıya köşeye üç-beş kuruş atan garibana kadar, önüne geleni dolandırıp sefa sürmüş.. Şimdi cezasında indirim yapılacak öyle mi?
Niye?
Çiftlik-miftlik ayağına, milletin parasına çöken 'Tosun', Güney Amerikalarda son model otomobille keyif çatabilsin diye mi?
**
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu atıp tuttu, "Bacaklarını kıracağız" dedi..
Kimin? Uyuşturucu ticareti yapanların..
Bakın teklife, "Yararlanamayacaklar" arasında "Ceza Kanunu 188'ten" ceza almışlar yok..
Dolayısıyla, uyuşturucu ticareti yapıp, çocuklarımız, gençlerimiz üzerinden, bırakın bugünü, yarınımızı bile karartan haysiyetsizlerin cezasında indirim yapılacak öyle mi?
Niye?
Üç kuruş için evlatlarımızın kanına giren alçaklar, erken çıkıp o haram paralarla sefa sürsünler diye mi?
Ya da yine sokaklara dağılıp, geleceğimizi zehirlesinler diye mi?
**
Hemen her gün bir yerlerden gelir haberleri;
-Bilmem nerede, bilmem kimler, bilmem kimin iş yerine kurşun yağdırdı..
-Otopark mafyası baskın yaptı, beş çocuk babası bilmem kim hayatını kaybetti.. Beş yetim..
"Buralar bizden sorulur..", "Seni yatağından aldırırım..", "Aklını alırız..", "Sana 100 bin lira ceza kestim.."
Bu lafların sahipleri kimler?
Mafyatik tosunlar..
E bakın teklife, "Yararlanamayacaklar" arasında Ceza Kanunu madde 220 yok..
Niye?
Şehirleri hoca kılıklının örgütüne parsel parsel sattıktan sonra, sokaklara da parsel parsel bunlar çöksünler diye mi?
**
Ak Parti ve MHP'nin şu an için anlaştığı söylenemez..
İktidar kadrolarından itiraz geldi..
Hatta Cumhurbaşkanı'ndan da..
Karşılığında da MHP de aba altından sopa gösteriyor;
-Aman dikkat, Cumhur İttifakı zarar görmesin..
Bunun ne demek olduğunu hepimiz biliyoruz.. Mesaj açık ve net..
Ancak, Cumhurbaşkanı Erdoğan henüz ikna olmuş görünmüyor..
Gerçi sağı-solu belli olmaz..
Sokaklar suçlularla dolmasın diye değil de, iktidarı sıkıntıya girmesin diye her an manevra yapabilir..
Ama gelelim meselenin can alıcı noktasına..
Bu teklifin kapsamının genişletilme ihtimali var mı acaba?
Bence iktidar ile ortağı arasındaki, dar alanda kısa paslaşmalar bunun yerini yapıyor..
Kötü niyetli demeyin ama;
Bence Ak Parti iktidarı bu teklife, eksik bulduğu için ısınamadı..
Belki de bu "tiyatrodan polemiğin" ardından kapsam genişler, iş değişir bilemem..
Neden eksik bulur bunu Ak Parti iktidarı?
Çünkü, "Devlete karşı işlenmiş suçları kapsamıyor.."
Yani?
Yanisi şu, hani az önce işaret ettim ya, hoca kılıklı adamın devleti ele geçirmeye çalışan suç örgütünü..
Ben 30 yıldır F-Tipi diyorum, bunlar 2 yıldır fetö diyor..
Hah işte o örgütün, "Devlete karşı" olan suçları işleyecek güce erişmesini sağlayan kim?
Yani bi nevi yardım ederek o suça ortak olan?
E ben değilim..
Ya da "Açılım Süreci"nde, devlete karşı suç işleyen bir örgütle masa yapıp, yol yürüyen kim?
E o da ben değilim..
**
E devlete karşı bunca suç işlenmişken ve af kapsamında bunlar yokken, ben ne yapayım böyle teklifi..
Zaten şöyle demedi mi Tayyip Erdoğan;
-Devlete karşı işlenmiş suçları affetmeye hakkımız var ancak şahıslara karşı işlenmiş suçları biz affedemeyiz.. Bu, o suçtan zarar görenlerin rızasına bağlı..
Ben deyince kötü niyet, Cumhurbaşkanı söyleyince öylesine bir laf..
Ne güzel..
Peki, kapsam genişler mi?
E iş oraya gelirse sıkıntı daha da büyük.. Çünkü bu kez devreye pkk dahil bir sürü örgütün girme ihtimali var..
Belki de işin oraya gelmesini istiyorlar.. Anayasa mahkemesi 'Haklar' noktasında kapsamı genişletebilir..
Bak o zaman tadından yenmez..
Hem kapsam genişler ve 'Devlete karşı suçları' da kapsar..
Bunu yapan da Ak Parti ya da MHP değil, Anayasa Mahkemesi olur.. O olmadı AİHM olur..
Dolayısıyla hem başkası sorumlu olur hem de siyaseten nemalandığı kavga için bir sebep daha çıkar ortaya..
Bir taşla sürünün tamamı hesabı..
Tıpkı, izni olmadan yapılamayacak faiz artırımından sonra hedefe Merkez Bankası'nı koyup, kavga etmesi gibi..
Bak gör, yarın bir gün, enflasyondan, tırmanan faizden, krediler ve borçlar yüzünden karışan çarşı pazardan Merkez Bankası sorumlu olacak..
Bu mevzuda da ya Anayasa Mahkemesi ya da AİHM..
**
Devlet Bahçeli, dolandırıcıyı, uyuşturucu satanı, çete kuranı niye affetmeye çalışıyor, burayı anlamış değilim..
Ama anladığım nokta şu;
-İktidar bu teklifi eksik buluyor.. Devlete karşı suç işleyen bir örgüte "Ne istedilerse" veren oldukları için, "Devlete karşı işlenen suçların" kapsam dışı olması işlerine gelmiyor..
Ben demiyorum, "Önce Allah, sonra Milletim affetsin" diyerek, o suça ortaklığı kendileri itiraf etti..
**
Ezcümle, iktidarın, "Devlete karşı işlenmiş suçları" kapsamayan bu teklife yaklaşımında, 'Faydasız kilise' psikolojisi seziyorum;
-Bana faydası olmayan kanunun teklifini..!