Afrin'e müdahale için ne bekleniyor?
Sonuç almak için doğru iş, doğru zaman, doğru adam ve doğru mekân şarttır.
Zamanı, adamı ve mekânı doğru belirlenmiş bir harekâtı düşmanın tahmin etmediği bir yerden, aklından dahi geçiremeyeceği hız ve etkinlikte uygulamaya koymak başarıyı yüzde yüz kılar.
Yanlış iş, yanlış zaman ve yanlış muhatapla yapılan çalışmalarda başarısızlık mukadderdir.
AKP iktidarı döneminde uygulanan politikalar bu yönü itibarıyla irdelendiğinde şu gerçeklerle karşı karşıya kalınır!
Yanlış iş!
Kıbrıs'ta Denktaş karşıtı "Annan Planı" yanlısı politika AKP iktidarı için tarihi bir hezimet vesikasıdır.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanlığı yaparak "millî ve yerel" olan her şeye karşıt olan bir politika izlemek katıksız yanlış bir politikaydı.
Annan Planı'nı Kıbrıs Türklerine kabul ettirmek için Kıbrıs'a çıkartma yapmak yanlış işin arkasından savrulmaktı!
Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesini taşımak, devleti teröristlerin siyasi uzantılarıyla Dolmabahçe'de muhatap etmek her tarafı yanlış olan bir işle meşgul olmaktı.
Yanlış kişi, örgüt ve devletlerle iş birliği yapmak!
Suriye'de terörist PYD'nin Başkanı olan Salih Müslim'i Ankara'ya çağırmak ve onu muhatap almak skandal denilecek kadar yanlıştı.
Yanlış kişiyle görüşüldüğünden dışarıya yanlış görüntü verilmiş oldu.
ABD ile "eğit-donat" ve emperyalist ülkelerle Ankara'da "Suriye'nin dostları toplantısı" yapmak, yanlış devletlerle yanlış üstü yanlış yapmaktı.
"Çözüm süreci" adı altında terör örgütünün militanlarıyla Oslo'da, İmralı'da kurulan ilişkiler ise yasa dışı ve yanlış örgütlerle yapılan bir başka yanlışlıktı.
Yanlış zaman!
PYD, ABD ile birlikte Türkiye'yi güneyden kuşatan kantonları oluştururken Erdoğan'ın "Kobani düştü düşecek" beklentisi içine girmesi zamanı hoyratça israf etmekti.
Yunan güçleri Ege'de emrivaki yaratarak Türkiye'ye ait kayalıkları ve adaları işgal ederken iktidarın çözümü zamana bırakması stratejik bir felakettir.
Suriye'de IŞİD, El Nusra, PYD nüfuz üzerine nüfuz elde ederken Türkiye'nin olanı biteni Menbiç'in işgaline kadar beklemesi büyük zamanlama hatasıydı.
PYD'nin Türkiye'yi güneyden kuşatan kantonal yapılanmasını tamamlamak üzereyken TSK'nın, Cerablus harekâtını başlatması geç kalınmış bir operasyondu!
Atı alan Üsküdar'ı geçmeden harekete geçmemek AKP döneminde siyasi davranış biçimi haline gelmiştir.
Afrin ve İdlib'de meydana gelen olaylara hâlâ müdahil olmayarak beklemek de AKP'nin zaman konusunda takındığı lakayt tavırla yakından ilişkilidir.
Söylemeyip yapanlarla, yapmayıp söyleyenler!
ABD'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Fırat Kalkanı ile soktuğumuz hançeri genişleteceğiz" açıklaması sonrası İdlib'e saldırı hazırlıklarına hız verdiği biliniyor.
ABD, El Nusra'yı bahane ederek bölgeye girdiğinde Türkiye'nin müdahalesi imkânsız hale gelecektir.
Türkiye operasyon için biraz daha beklerse İdlib ve Afrin'de yeni bir Münbic olayıyla karşı karşıya kalacaktır.
ABD önce yapıyor en sonunda da söylüyor.
Türkiye ise önce söylüyor sonra yapamayacak hale geliyor.
Afrin'de neler oluyor?
İdlib hem ABD/ PYD'nin hem de El Nusra'nın hedefinde bulunmaktadır.
An itibarıyla İdlib'de El Nusra üstünlüğü ele geçirmiş durumdadır.
ABD, İdlib'deki El Nusra hâkimiyetini gerekçe göstererek PYD lehine Türkiye aleyhine olacak şekilde bir askeri müdahalede bulunmaya hazırlanıyor.
Rakka çevresinin DEAŞ'tan alınarak PKK/PYD'ye devreden ABD buradaki PKK/PYD'li teröristleri Afrin'e yönlendiriyor!
ABD elini çabuk tutarsa İdlib'i PYD'nin hâkimiyeti altına sokabilir.
PYD'nin Kobani ve Cizre kantonlarını, Afrin'e bağlayacak kalıcı koridor ABD'nin yardımıyla böylece kurulabilir.
Türkiye de girdiği El Bab'dan çıkmaya zorlanabilir.
Böylece Türkiye güneydoğuda bir terör devleti kuşatmasıyla baş başa kalır.
İdlib ve Afrin'e acil müdahale Türkiye için hayati önemdedir.
Kötü zamanlamayı kural haline getiren iktidarın Afrin'e müdahale için hâlâ neyi beklediğini millet merak ediyor.