Açık hava sunak alanı: Türkiye!
Elazığ'daki tarihi Harput Kalesi'nde 2 bin 700 yıllık Urartu dönemi "açık hava sunak alanı" ortaya çıkarıldı. Kazı ekibi Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, ana kayaya oyularak yapılmış kanal, basamak ve oturma yerlerinden oluşan bir alan tespit ettiklerini, buranın bir kült merkezi ya da inanç merkezi olduğunu söyledi.
Sunak, "tapınaklarda, üzerinde kurban kesilip dinsel tören yapılan, masa biçiminde taş"lara deniliyor.
Eski çağlarda, uygarlığın derecesine göre sunaklarda hayvan ya da insan kurban edildiği bir gerçek.
"Hz. İbrahim, Hz. İsmail'i kurban edecekken melekler koç gönderdi ve o tarihten sonra insan kurban etmek ortadan kalkmaya başladı" diye inanıyoruz ama günümüzde ülkeler, içindeki insanlarla beraber "küresel" dedikleri Amerikan-İngiliz sermayesine sunuluyor. Bu sermayenin asıl sahibi, büyük ölçüde Yahudi iş adamlarıdır. İşin içinde yerli sermaye de var gibi görünüyor ama onlar da "küresel sermaye" ile evlilik yapmıştır.
***
Dışarıda örnek aramaya gerek yok. Küresel sermayenin bir ara neredeyse iman haline getirdiği "özelleştirme" propagandası sonucunda Türkiye'de devlete ait ya da devletin ortak olduğu yalnız 71 kurum kaldı.
CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, ekonomik krizin temel sebebinin üretimden vazgeçip tüketime yönelmek olduğunu söyleyerek "Bunun en büyük sorumlusu AKP'dir" dedi ve satılan kuruluşların listesini Sözcü muhabiri Uğur Enç'e verdi. Akar, "Türkiye'nin doğusundan batısına ne var ne yok sattılar." dedi.
Biz Yeniçağ olarak yıllarca "vatan namustur, satılamaz" diye kampanya sürdürdük ama iktidar, her kuruluşu satmak için özel çaba sarf etti. Meselâ Cargill için yasa üzerine yasa çıkardılar. Yine Suriye'de savaş başlamadan önce Türkiye-Suriye sınırındaki mayın temizleme ihalesini İsrail firmasına vermeye bile kalkıştılar. Aslında bugün Suriye'de kurulan PKK devletin temelini bu zihniyet atmıştır.
***
Şimdi gündem değiştirmek için olsa gerek; İş Bankası'nda Atatürk'ün vasiyeti gereği CHP'nin temsil ettiği, kârı Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na verilen hisselerin Hazine'ye devredilmesi gerektiğini söylüyorlar!
Mehmet Şimşek Maliye Bakanı iken Türkiye'nin 490 ton olan altın rezervinin 450 tonunun, İngiltere Merkez Bankası Bank Of England'da emanette olduğunu açıklamıştı.
Bu altınların Hazine'ye geri getirilmesinden söz eden yok!
Merkez Bankası eski başkanlarından Yaman Törüner, 2007 yılı Haziran ayında Milliyet'teki yazısında "Yabancılar bizden aldıkları 112 milyar doların, 80 milyar dolarını Hazinemize ve borsamıza sıcak para olarak yatırır; bizim paramızla havadan yüzde 22 faiz alırlar. Bu hükümet geldikten beri bu yolla, (2007 yılına kadar) sıcak paraya yaklaşık 90 milyar dolar faiz ödedik. İşte bu faizlerle, yani hiç para koymadan yabancılar bankalarımızı ve diğer önemli kuruluşlarımızı satın aldılar. Almaya da devam edecekler. Bu sebeple, ülkemize rekor derecede yabancı yatırımcı geldi." diye yazmıştı.
Bu sistemin küresel bir dolandırıcılık olduğunu, yapılan bütün özelleştirmelerin hukuk dışı olduğunu biliyoruz ama Türkiye, bir bütün olarak, küresel efendilerin sunak taşında kurban edilmiş durumda.
16 yıldır yapılan ihalelerden alınan ve havuza aktarılan komisyonların akıbetini ise soran bile yok!
***
Kısacası, Türkiye tam bir açık hava sunak alanı haline getirilmiştir. Bunda, iktidar kadar altın yumurtlayan tavuğu kestiğini bile bile günlük çıkarlar için oy kullanan her vatandaş sorumludur. Zira iktidarlar toplumun ruhunu temsil eder.