ABD'nin IŞİD'e verdiği görev!
Türkiye'nin çevresinde başlayan ve üç milyon Suriyeli sığınmacının Türk vatandaşı yapılmak istenmesi sonucunu getiren olaylar ne anlama geliyor. ABD, Afganistan, Irak ve Libya'dan sonra Suriye'de ne yapmaya çalışıyor. Türkiye'nin bu projeye ortak olması, ABD'ye hizmet olmuyor mu?
Bu konuları çok inceledim. Bu yazıda, CIA'nın yan kuruluşu olarak bilinen Stratfor'un kurucusu George Friedman'ın 2009 yılında yayınlanan "Gelecek 100 Yıl- 21. Yüzyıl için Öngörüler" kitabından alıntılar yaparak, her ayrıntının önceden nasıl öngörüldüğünü görelim.
***
*Yirmi birinci yüzyılın başlangıcına baktığımızda göreceğimiz ilk şey Halifeliği yeniden yaratma arayışında olan Müslüman bir grubun yaptığı eylem olmuştur. (El Kaide'nin 11 Eylül eylemini kastediyor) Onların nihai hedefi Atlantik'ten Pasifik'e kadar uzanan büyük bir İslam imparatorluğu oluşturmaktır. Birleşik Devletler buna, İslam dünyasına saldırarak cevap verecektir. Ancak onun amacı zafer kazanmak değildir. Onun amacı basit bir şekilde İslam dünyasını karıştırmak ve bir İslam imparatorluğunun ortaya çıkmasını engelleyecek bir oluşum yaratmaktır. (Mesela IŞİD gibi mi?)
*Birleşik Devletler, savaş kazanma gereksinimi duymaz. Onun gereksinim duyduğu şey basit olarak karşı tarafta bir karmaşa yaratmak ve kendisiyle mücadele edebilecek derecede büyük bir güç oluşumunun meydana gelmesini engellemektir.
*Bir müdahalenin amacı hiçbir zaman bir şeyi gerçekleştirmek değil de bir şeyi önlemektir. ABD, başka bir gücün yükselebileceği alanlarda istikrarı önlemek istemiştir. ABD'nin hedefi, istikrar sağlamak değil de istikrarsızlaştırmaktır. ABD, büyük ve güçlü bir İslam devletini önlemek istemiştir.
*Müslümanlar birbiriyle savaştıkça, ABD savaşı kazanmış olacaktır. Bu, İslam dünyasında bir ulus devletin güçlenip bölgesel güç olarak Amerika'ya meydan okumasının imkânsız olduğu anlamına gelmez. Türkiye, Müslüman dünyasında tarihi bir güçtür ve yeniden güçlenmektedir.
Bu öngörülerden anlaşılıyor ki, El Kaide'den doğan IŞİD'in, Türk-İslâm coğrafyasında hâkimiyet için halifelik ilân etmesini plânlayan, ABD'dir. Maksat, İslâmı, bir terör örgütünün faaliyeti olarak göstererek, yakın tarihte muhtemel olan böyle bir projeyi doğmadan öldürmektir.
***
Friedman, bundan sonrası için şöyle diyor.
*2020'li yıllarda ABD-Türkiye ilişkileri gitgide artan bir şekilde huzursuzluk yaratıcı bir boyuta dönüşecektir. 2030'lu yıllarda ABD, Türkiye'yi bölgesel çıkarları için bir tehdit olarak görecektir. Türkiye bir İslam süper devleti oluşturma girişiminde bulunacaktır. Sonuç olarak, ABD, potansiyel İslam devleti olarak gördüğü Türkiye'ye karşı bir tavır içinde olacaktır.
*Bugün dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olan Türkiye 2020'de 10'uncu sıraya yükselir. Rusya'nın çöküşüyle birlikte Türkiye, hem Avrasya'nın hem de Arap dünyasının en güçlü aktörü haline gelir.
*Ortadoğu'daki bu hâkimiyetin sadece ekonomik ve askeri boyutta kalmasını yeterli görmeyen Türkiye "halifelik" gibi davranır, başkenti İstanbul'a taşır.
* Türkiye, ABD'nin ülkeyi parçalamak istediğine inanmıştır. Japonya'yı da yanına alarak savaşa girmekten başka çaresi yoktur. ABD'nin uzay sistemini hedef alan saldırı Kasım 2050'de Japonlar'dan gelir. Bundan sonra savaş hem uzayda, hem de karada devam eder.
* Üçüncü Dünya Savaşı 2052'de sona erer. Japonya, Türkiye ve Almanya harabeye dönmüştür.
* 2060'da hala İslâm dünyasının liderliğini elinde tutan Türkiye, Washington'la arayı düzeltir ve yeniden sevilen müttefikler listesine adını yazdırır. Amerikalılar, Türklerle ilişkilerini geliştirmeye çalışacaktır.
***
IŞİD deyip geçmeyin; asıl görevi Türkiye'nin büyümesini durdurmaktır.