Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, bir haftalık diplomasi trafiği içerisinde üzerinde mutabık kalınan çerçevenin, Türk-Amerikan ilişkilerini daha ileri noktaya taşıyacak ve mevcut gerilimi aşacak nitelikte olduğunu söyledi.
Peki ama "mutabık kalınan çerçeve" nedir?
Bu konuda da Kalın'ın sözleri arasında net bir bilgi var!
Kalın, "Gerek ABD'nin YPG ve PYD'ye verdiği desteğin artık sonlandırılması gerek bu unsurların Menbiç'ten çıkartılıp, Fırat'ın doğusuna götürülmesi konusunda beklentilerimiz çok açık ve nettir. Burada Türkiye'nin güvenlik kaygıları ve Suriye'nin toprak bütünlüğü çerçevesinde artık PYD-YPG ile yapılan iş birliğinin sona erdirilmesi gerekmektedir." dedi.
***
İYİ Parti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray ise Meral Akşener yönetiminde toplanan Başkanlık Divanı'nın Tayyip Erdoğan-Tillerson görüşmesini değerlendirdiğini bildirerek "İYİ Parti, tutanaklara geçirilmemiş bu toplantıda alınan hiçbir kararı ve verilmiş hiçbir sözü tanımadığını ve bağlayıcı saymadığını yüce Türk Milleti önünde bütün devletlere deklare etmektedir." dedi!
Çıray, parti adına şu soruyu sordu:
"Amerika'ya, Afrin ve Menbiç'te izin verilen alanlarda kalmamız karşılığında Fırat'ın doğusunu PYD/YPG'ye bırakma sözü verdiniz mi?"
***
Bildiğiniz gibi konuyu İzmir'e giderken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e sormuştum. Akşener, konuyu incelediğini söylemişti. Çıray'ın açıklamasından anlaşılıyor ki konu Akşener başkanlığında değerlendirildi ve bu açıklama yapıldı.
Kalın "PYD/YPG unsurlarının Menbiç'ten çıkartılıp, Fırat'ın doğusuna götürülmesi konusunda ABD'den beklentilerimiz çok açık ve nettir." derken Başbakan Binali Yıldırım, "Kahraman Mehmetçik'in Afrin çevresinde oluşturduğu cepheler birleşmeye başladı. Pek yakında bütün Afrin alanında teröristlere hak ettikleri ceza verilecek." Diye konuştu ama emekli tuğgeneral Nejat Eslen'e göre şehir kuşatmasında iki yol mevcuttur! Birincisi Clausewitz'in dört bir taraftan kuşatıp imha etme yöntemi, ikincisi ise Sun Tzu'nun, düşmana kaçacak bir alan bırakma yöntemi.
Afrin, batıdan, kuzeyden, güney batıdan ve kuzey doğudan kuşatıldı, diğer alanlar ise son olayda görüldüğü gibi topçu ateşi ile kontrol edilebiliyor. PYD/YPG'li teröristler ise Doğu ve Güneydoğu'dan kaçmıyor, kayıp verdikçe bu yollardan takviye alıyor! Eslen bu durumu şöyle izah ediyor: "Afrin bir terörist havuzu ise biz bir taraftan boşaltırken, diğer taraftan yani kuşatılmayan bölgeden uzatılan boruyla dolduruluyor! Bu duruma bir son vermek gerekir."
***
Serdar Turgut ise "Amerika, Rusya'yla yaptığı tüm görüşmelerde Afrin'den YPG güçlerinin çıkması gerekirse bunların Menbiç üzerinden Fırat'ın doğusuna geçirilmesini istedi. Ancak Naumkin'den önce Washington'a gizlice gelen Rusya'nın tüm istihbarat birimlerinin üst yöneticileri, bunun YPG'nin tamamen Amerika'nın kontrolüne bırakılması anlamına geleceğine ve buna izin verilmemesi gerektiğine Putin'i ikna etti." diye yazdı!
Bu veriler bizim "ABD, PYD'yi kurtarmaya geliyor" ve "Fırat'ın doğusunda PYD devleti kabul mü edildi?" başlıklı analizlerimizi doğruluyor!
***
Çıray, HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, savunma sırasında 2010 referandumu öncesinde AKP'li bir Bakan'ın kendilerine İmralı'dan Abdullah Öcalan'ın talimatını getirdiğini söylemesiyle ilgili olarak da "Bu iddia, şu anda ABD'ye yönelttikleri 'PKK uzantısı YPG'yle iş birliğine gitmek' suçlamasından çok daha ağır bir cürümdür. ABD bölgeyi kendi çıkarlarına uygun bir şekilde dizayn etmek için YPG'yi kullanırken, belli ki AKP de FETÖ dışında bizzat PKK ile iş birliği yapmış ve onu kullanmış demektir." dedi.
Şimdi bu yapılanlar, vatan için midir, iktidarı korumak için mi?
