27 Mayıs ve Atatürk çelişkisi!
"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin 27 Mayıs darbesini övücü nitelikteki mesajına ilişkin soruşturma başlattı." haberini okuyunca yüzümde acı bir gülümseme belirdi.
27 Mayıs bana göre de bir darbedir, fakat yakın zamana kadar "millî bayram" olarak kutlanmıştır.
Uzun yıllar bayram olarak kabul ettiği bir günün övülmesinden dolayı soruşturma açan bir devlet yapısının yarın ne yapacağını bilemezsiniz!
27 Mayıs'ta da şimdi de devlet adına hareket eden siyasi, ideolojik gruplar söz konusudur. Kimsenin evrensel hukuk kurallarına aldırdığı yoktur.
***
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Atatürk'ün ismini kullanarak kendisine yer, yuva edinenler, Atatürk'ün hatırasına da Atatürk'ün Türkiye'yi getirdiği noktaya da çok büyük bir saygısızlık yapmışlardır" diyor ama burada da aynı çelişki var.
Atatürk ne yaptıysa ortadan kaldırmaya çalışanların, başkalarını Atatürk'e saygısızlıkla suçlaması komiktir. Bu yüzden, ADD'nin gereksiz açıklaması üzerinden seçimler öncesi halktan prim kazanmak pek mümkün değildir.
Çünkü ortada bir kandırmaca vardır!
***
Diğer taraftan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, "Ülke yönetmek için sahne performansı değil, 'Milletin iradesinden başka bir şey tanımadım' diyen bir irade lazım" dedi.
Demek, Muharrem İnce'nin sahne performansını takdir ediyorlar! Doğrusu, CNN Türk'teki programda da Muharrem İnce, çok olumlu bir iz bıraktı. Fakat Muharrem Bey, bu başarısına Venezuela-Güney Kore kıyaslaması ile gölge düşürmemeliydi.
"Başarı modeli" diye sunulan Güney Kore, Moon tarikatı üzerinden Hristiyanlaştırılmış, kimliğini kaybetmiş ABD uydusu bir ülkedir. Venezuela ise Amerikan darbelerinin etkisinden hâlâ kurtulamamıştır ama Chavez ile birlikte bağımsız hareket eden bir ülke haline gelmiştir.
ABD yönetimi, Venezuela'daki seçimleri "hileli" olduğu gerekçesiyle kınamış ve ülkeye yeni ekonomik yaptırımlar getirilmesini öngören başkanlık kararnamesi imzalamıştı.
Avrupa Birliği de, Venezuela'da düzenlenen devlet başkanı seçimlerinin tekrarlanması çağrısı yaptı. Brüksel'de toplanan AB Dışişleri Konseyi'nde kabul edilen ortak metinde, Venezuela'da 20 Mayıs'ta düzenlenen seçimlerin kapsayıcı ve demokratik ilkelere uygun olmadığı belirtilerek seçimlerin "uluslararası standartlara uygun biçimde" tekrarlanması gerektiği ileri sürüldü.
Venezuela'yı Amerikan propaganda mekanizmasının veya Avrupa şartlandırmasının etkisi altında değerlendirmemek gerekir. Bir Cumhurbaşkanı adayı, bu gibi konularda daha özenli bir yaklaşım sergilemelidir! Güney Kore Türkiye'ye model olabilecek bir ülke midir?
Seçimlerde hile derseniz, Türkiye'deki referandumda hayır çıktığını söylemiyor musunuz? Türkiye'nin durumu demokratik açıdan Venezuela'dan daha iyi değildir!
***
İktidar kanadının ise hem ekonomik krizden, hem de uluslararası ilişkilerdeki başarısızlıktan süngüsü düşmüş durumda. İktidar değişikliği için ne gerekiyorsa var ama özellikle CHP hata üzerine hata yapıyor.
Vatan Partisi ise tam 208 genci, ilk sıralardan aday gösterdi. Bu gençler, Türkiye Gençlik Birliği içinde yetişmiş temiz bir nesil. Acaba Vatan Partisi'nin barajı aşma veya ittifaklardan birine katılma şansı olsaydı, ilk sıralar yine de gençlere verilir miydi?
MHP ise bu defa Ülkü Ocakları kökenli adaylara döndü. Biraz geç olmadı mı?