26 Ağustos ve 'Melhame-i Kübra'
26 Ağustos, Malazgirt Savaşı'nın 745, Başkumandanlık Meydan Muharebesi'nin başlangıcının 95. yıldönümü.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu, destansı şiirine: "Aylardan ağustos, günlerden cuma / Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a / Bozkurtlar ordusu geçti hücûma // Yeni bir şevk ile gürledi gökler // Ya Allah... Bismillah... Allahüekber" mısralarıyla başlar.
Mustafa Kemal, 26 Ağustos 1922'de, düşmanın denize dökülmesiyle neticelenen taarruzun emrini verir.
Düşman, 1921'de, yine aynı ayda, 22 gün süren savaşla Sakarya'nın doğusundan temizlenmiştir. Bu savaşı M. Kemal, "Sakarya Melhame-i Kübrası" diye adlandırır:
"23 Ağustos gününden 13 Eylül gününe kadar, bugünler de dâhil olmak üzere, yirmi iki gün ve yirmi iki gece bilâ-fâsıla devam eden, Sakarya Melhame-i Kübrâsı, yeni Türk devletinin tarihine; cihan tarihinde ender olan büyük bir meydan muharebesi misâli kaydetti." (Nutuk, 1927, s. 449)
(Türkiye dün, Suriye topraklarına geçti. Carablus'a da top atışları 23 Ağustos'ta başlıyor. Sakarya Savaşı'nın başladığı gün. İnşallah zafer müessir olur. Carablus'un IŞİD'den temizlenmesi belki yarın tamamlanır, 26 Ağustos'a bir başka anlam yüklenir.)
M. Kemal'in bahsettiği "melhame-i kübrâ" ne demek, biliyor musunuz? "En büyük kanlı savaş" anlamına gelir. M. Kemal Sakarya Savaşı'nı öyle görmüş, öyle vasıflandırmıştır. Bu vasıflandırma bir atıftır; dinî bir mahiyeti vardır. ("Melhame-i kübrâ"... Kelimeler Arapça, tamlama Farsça; ifade Osmanlı Türkçesi!)
Malazgirt Savaşı, Anadolu'nun kapılarını sonuna kadar açıyor. Bu savaşı nasıl göreceğiz? Bu savaş da bir "melhame-i kübra"dır. (Malazgirt Savaşı'na sonra geleceğim.)
M. Kemal, "melhame-i kübra" derken, hadis-i şerife göndermede bulunuyor.
"Melhame-i kübra" ile ilgili iki hadis iki ayrı sahabeden geliyor: Abdullah bin Busr ve Muaz bin Cebel.
İlkinden: "Melhame-i Kübra ile Kostantıniyye'nin fethi arasında altı sene vardır. Yedinci de Mesih Deccal çıkar."(Ebu Davud, Melahim, 4)
İkincisinden: "Melhame-i Kübra, Kostantin'in fethi ve Deccalin ortaya çıkması (olaylarının hepsi) yedi ay içerisinde meydana gelir."(Ebu Davud; Tirmizî, Fiten, 58).
Bu sözlerin Hz. Peygamber'den nakledildiğine ne kadar inanabiliriz? Çünkü gaibden haber veriyor. Gaibi ise yalnız Allah bilir. ("De ki: 'Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak Allah bilir.'...") (Neml, 27/65).
Hz. Aişe'den: "'Kim Peygamber gaybı bildiğini söylerse, ona iftira atmış olur."
Bilgi olarak bunları aktarıyorum. İslâm dünyasında bir "melhame-i kübra"dan bahsediliyor ve İslâm âlimleri bunları kitaplarına geçiriyor... M. Kemal'in Sakarya Meydan Muharebesi'ne dinî bir hüviyet vermesini, şer'î kabul etmemiz gerekir. Çünkü, bu savaş, Anadolu'nun bir "küffar" ülkesi olmasının önünü almıştır. (O dönemi yaşamış yazar İsmail Habip Sevük'ün, Sakarya Meydan Muharebesi için: "13 Eylül 1683 günü Viyana'da başlayan çekilme, 238 sene sonra Sakarya'da durdurulmuştur." demesi bir "melhame-i kübra"ya işaret değil mi?!)
Türkiye'miz öyle bir yerde ki ve Türkler öyle bir millet ki, bütün gözler üzerimizde... "Şark Meselesi"ni unutmayalım... Sevr'i unutmayalım.