2018'de seçim mi var?

CHP'nin "erken seçim yapalım" çağrısına "kesinlikle böyle bir gündemimiz yok" dediklerine bakmayın. Aslında saray toplantılarında mesele konuşuluyormuş. Meğer AKP, 15 Temmuz 2018'de mahalli idareler seçimi için hazırlık yapıyormuş.

Ancak bir sorunları varmış.

Neymiş bu sorun.

Anayasa değişikliği gerekiyormuş.

"E, kolayı var demişler. MHP desteği ile o sorun aşılır."

Durum bu.

Biliyorsunuz, eskiden haberleri, gazete manşetlerinden öğrenirdik. Şimdi gazete köşelerinden öğreniyoruz.

O gazete köşesi, meseleyi böyle anlatıyor. Ne derece doğru tabii onu bilmiyoruz. Ancak bu köşe, saray-halk arasında bir köprü gibi çalışıyor. Dolayısı ile oradan aldıklarını halka ulaştırmaktadır.

Demek ki haklılık payı var.

Öyle ise?

15 Temmuz 2018'e hazır olun.

Yeni anayasa değişikliğine de.

Peki, buna neden gerek duyuluyor?

Seçimler zamanında yapılsa olmuyor mu?

Olmuyor.

Çünkü hâl ve gidiş iyi değil.

Hak ve özgürlüklerde ileriye değil geriye giden bir Türkiye yaratıldı. Adalete güven yerini güvensizliğe bıraktı.

Başka?

Ülkenin millî çıkarlarına önemli etkisi olan, dış politikada yandaş basının şişirmelerinin ötesinde gerçek bir sıkışma söz konusu. Bir taraftan millî bir başkaldırı ve diklenme varken, öte yandan kayıplar aldı başını gidiyor. Hem Irak'ta hem de Suriye'de başarılı gibi görülen politika, 1990'lardaki kazanımların çok gerisinde. 15 yıl boyunca izlenen politikanın ağır sonuçları, Mehmetçiğin, sınır ötesine gönderilmesi ile sonuçlandı. Suriye sınır güvenliğini kayıp ettik.

Ekonomi acil kurtarma sinyalleri veriyor.

Ekonomide yapay bir şişirme bir büyüme oranı var. Onun ötesinde Avrupa'daki iyileşmeye paralel olarak gelişen ihracat dışında bütün göstergeler olumsuzluk sinyalleri veriyor.

Bu durumda manzara hoş değil.

Gelecek ise kaygı verici.

E, ne olacak bu durumda?

İktidarı tekrar elde tutmak için ister istemez çıkış kapıları aranacak.

İşte bunu yapıyorlar.

Dolayısı ile de bir kısım belediye başkanlarını görevden alıp, halkı, yeni duruma hazırlamak istiyorlar. Böylece aynı zamanda gündemi özele yönlendirmiş oluyorlar.

"Biz başarısızlık getirenleri temizledik. Arındık. Kendimizi yeniden gözden geçirdik. Hatalarımızı gördük ve düzeltecek önlemleri aldık" demek istiyorlar.

Eğer Temmuz 2018'de anayasanın ilgili maddelerini değiştirip bir erken seçim yapacaklarsa, bunun en temel sebebi, iç ve dış politika ile ekonomideki darboğaza girmemizdir.

Hiç şüphesiz Türkiye'nin darboğaza girmesinin nedenlerini yaratanlar da kendileridir.

Ne diyorlar?

Yanıldık.

Aldatıldık.

İstanbul'a ihanet ettik.

Hata yaptık...

Dolayısı ile de içinde bulunduğumuz durumu yarattılar. Peki, şimdi ne yapacaklar?

Şehir merkezlerine yönelecekler. Burada başkanlık büroları açacaklar. Böylece halkın ayağına geldiklerini söyleyecekler. Ve aynı zamanda şehir merkezlerinde istifa edan başkanların yerine gelenler, önemli küçük hizmetler yapacak. Bunların açılışlarına yöneleceğiz.

İyileştirme çalışmalarını medya aracılığı ile zirveye taşıyacaklar.

Çünkü yerel yönetimleri kazandıklarında genel seçimi kazanacaklarına inanıyorlar.

Ekonomide ise, şişirme bir büyüme oranı ile Avrupa'daki ekonomik iyileşmeye paralel gelişen ihracat dışında bütün göstergeler olumsuz seyrediyor. Dolayısıyla gündemin büyük meselelerden uzaklaşıp 'yerele' indirgenmesinde hükümet açısından büyük yarar var.

Yazarın Diğer Yazıları