2015’ten ne bekliyoruz?
Dünya Bankası beklentiler raporunda, 2015 ve sonrasında dünyada ekonomik sorunların aşılacağı ve yeniden büyüme sürecine girileceği bekleniyor.
Dünya Bankası’na göre yüksek gelirli ülkeler ekonomik krizi atlatacaktır. Dünya ortalaması olarak 2015’te yüzde 3.4 ve 2016’da yüzde 3.5 büyüme bekleniyor. Raporda “Büyümedeki hızlanmanın çoğunun, mali konsolidasyondan kaynaklı büyümenin önündeki engeller ile politika belirsizliğin hafiflemesi ve özel sektörün iyileşmede belli bir noktaya gelmesi sonucu yüksek gelirli ülkeler kaynaklı olması beklenmektedir” deniliyor.
Uluslararası Para Fonu IMF’ye gelince; IMF, 2015 yılı için küresel ekonomik büyüme tahminlerini düşürdü. Euro Bölgesi’nin bazı önemli ülkeleri ve Japonya ile Brezilya gibi büyük gelişmekte olan ülkeler için zayıf büyüme uyarısında bulundu. IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Raporu’nda, daha önce yüzde 4 olarak açıkladığı dünya ortalama 2015 büyüme tahminini yüzde 3,8’e düşürdü.
IMF raporda, “Ülkelerin ekonomik durgunluk riskinden kaçınabilmesi için istihdam piyasası politikalarının iyileştirilmesi, vergi yolsuzluğuyla mücadele ve altyapı harcamalarının artırılması gibi yapısal reformları devam ettirmeleri” gerektiğini açıkladı.
Türkiye’ye gelince; Merkez Bankası, işletme yöneticileri nezdinde beklenti anketi düzenliyor.19 Aralık 2014 beklenti anketine göre:
1- 2015 enflasyonunun yüzde 7.21 olması bekleniyor.
Aslında 2015 yılının seçim yılı olması nedeniyle, enflasyon oranı daha yüksek olacaktır. Bir yandan bütçe harcamaları artacak, öte yandan kamu, harcama yapmasa bile partilerin ve adayların harcama yapması ister istemez seçim ekonomisi yaratacaktır. Bütçe açığı ve tüketim artışı, enflasyonu artıracaktır.
2- Faiz oranlarında az da olsa bir düşme olacağı beklentisi var.
2015 ortalarında, gösterge faizi olan TCMB bir hafta repo ihale faiz oranının yüzde 8.20 olacağı bekleniyor. Ne var ki enflasyonun artması halinde faizlerin bu seviyelerde tutulması, eksi faize neden oluyor. Eksi faiz de tüketimi kamçılıyor.
3- Ankete göre 2015 sonunda dolar kuru beklentisi 2.40’tır.
Bu kur MB reel kur endeksine göre düşüktür. Merkez Bankası TÜFE Bazlı Reel Kur Endeksi, Kasım 2014’te yüzde 113.99 idi. Yani kasım ayında TL, yüzde 13.99 oranında değerli idi. Demek ki Kasım ayında bir doların 2.54 TL olması gerekirdi.
2015 yılında doların diğer paralar karşısında sabit kaldığını varsayarsak, 2015 Lira enflasyonu yüzde 8, Dolar enflasyonu da yüzde 3 olursa, kabaca kurun aradaki fark kadar artması gerekir. Yani 2014 kasım ayında 2.54 olması gereken doların 2015 kasım ayında 2.67 lira olması gerekir.
Kur dengede olmadığı sürece baskı altındadır. Her türlü kırılganlığa karşı hassastır. Bu seviyeye gelinceye kadar spekülatif artışlar olabilir.
4- 2015 Gayri Safi Yurt İçi Hasılada büyüme yüzde 3.5 olarak bekleniyor.
Seçim ekonomisi içinde tüketime dayalı ve beklenen bu oranda bir büyüme olabilir. Ancak aynı zamanda büyümeyi olumsuz etkileyecek bazı sorunlar da var. Söz gelimi , 2014 yılında yatırımlarda gerileme var. Kırılgan ekonomi nedeniyle 2015’te de yatırım artışı olmayacağı anlaşılıyor. Kırılganlık, yatırım planlaması yapmayı engelliyor. Yatırımlarda gerileme ise büyümeyi engelliyor.
2015 yılında, 200 milyar dolar dolayında dış borç çevirmek zorundayız. Net dış borç ödeyen konumda olursak, büyüme oranı da düşer.
Sonuç olarak; Hükümetin elini çabuk tutması ve 2015 yılından başlayarak ciddi plan ve program yapması gerekir. Muhalefet partilerinin de alternatif istikrar yollarını gösterecek programlar yapıp, kamuoyuna açıklaması gerekir.