15 Temmuz gecesi jandarmada yaşananlar...
AKP iktidarı nasıl Askeri Liseleri kapatmayı kafasına koymuşsa, Jandarmayı tasfiye etme projesini de 10 yıl önce uygulamaya koymuştu bile. Jandarmayı 5 gün boyunca yazacağım. Bugün 15 Temmuz gecesinden başlayalım...
15 Temmuz 2016 günü saat 22.00 sıralarında hepsi J.Gn.K.lığında Daire Başkanı olan Albay Aziz Yılmaz, Albay Ali Demir, Albay Güven Şağban ve Albay Nurettin Alkan, Albay Aziz Yılmaz'ın şahsi aracıyla hızla J.Gn.K.lığının Beştepe Karargahına giderler. Saat 22.30 sıralarında nizamiyeye ulaşırlar.
Aziz Yılmaz nizamiyenin kapıları kapalı, bariyerleri kalkık ve bekleyen araçlar olduğu için sağda en yakın yere aracı park eder. Albay Güven Şağban ve Albay Nurettin Alkan araçtan inerek nizamiye önündeki darbecilerle tartışmaya başlarlar.
Ardından Aziz Yılmaz onlara doğru ilerlerken FETÖ'cü Albay Süleyman Karaca elindeki MP-5 makineli tüfeği Albay Güven Şağban'a doğrultur. Bunun üzerine Aziz Yılmaz araçla gelirken yolda doldurup emniyetini açtığı tabancasını çekerek Süleyman Karaca'ya doğrultur ve silahını atmasını yoksa vuracağını söyler. Müteakiben FETÖ'cü albayı yere yatırır ve silahını attırır.
Bu esnada haberi olmadan arkasına dolaşan J. Kurmay Binbaşı Ahmet Özcan, Aziz Yılmaz'ın başına tabanca dayayarak "silahı at yoksa vururum" der. Aziz Yılmaz silahını atmaz ve sağ elindeki silahını sol eline alır. Bu esnada iki kamuflaj elbiseli kişi Aziz Yılmaz'ın sol elindeki tabancasını almaya çalışır. Aziz Yılmaz silahını yine bırakmaz. Boğuşmaya başlarlar, Aziz Yılmaz'ın silahını almaya çalışanlara Albay Nurettin Alkan engel olmaya çalışırken Aziz Yılmaz ani bir hareketle başına dayalı Ahmet Özcan'a ait tabancayı sağ eliyle yakalayıp başından uzaklaştırır. Boğuşma esnasında bir el silah sesi duyulur ve darbeciler ateş ederek nizamiyeye doğru kaçarlar. Bu arada Albay Nurettin Alkan kolundan yaralanır. Albay Güven Şağban ise 6-7 silahlı darbeci tarafından rehin alınır.
Albay Nurettin Alkan'ın kan kaybetmesini önlemek için kolunu kemerle bağlamaya çalışırlarken J.Kurmay Yarbay Yavuz Aydın ve yanında iki kişi yanlarına gelir onları itekleyerek karargaha sokmaya çalışırlar. Albay Aziz Yılmaz silahını çekerek onlara doğrultur. FETÖ'cü yarbay ve yanındakiler kaçar. Hemen ardından Albay Nurettin Alkan'ı yoldan geçen bir taksiye bindirip hastaneye gönderirler. Albay Aziz Yılmaz, Ali Demir'le beraber Karargahın hemen yanındaki Hisarcıklıoğlu Camii'nin bahçesine gider. Orada darbe girişimini haber alıp gelen Harekat Başkanı ve Kurmay Başkanı Vekili Tümgeneral Arif Çetin'le buluşurlar. 15-20 dakika sonra yanlarına Genel Plan ve Prensipler Başkanı Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu da gelir. Hep birlikte ulaşabilecekleri kişileri arayıp durum hakkında bilgi verirler. Güvercinlik Kışlasından JÖAK birliklerini çağırırlar. Caminin yanındaki nöbetçi polislere durumu iletip herkese haber vermelerini isterler.
Müteakiben Hisarcıklıoğlu Camii'nin altında imamın evinde Aziz Yılmaz ve Ali Demir JÖAK, PÖH, Zırhlı araçlar ve dozerlerle yapılan harekatın sevk ve idaresinde Tümgeneral Arif Çetin ve Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu'na yardım ederler. Sabah saatlerinde bulundukları caminin 70-80 metre yakınlarına savaş uçakları tarafından atılan iki bomba düşer.
Bunlar yaşanırken, rehin alınan Albay Güven Şağban yüzlerce silahlı FETÖ'cüye bağırarak suç işlediklerini, teslim olmalarını söyler, bunun üzerine Güven Şağban'ı infaz etmek için FETÖ'cü bir albay tarafından tabanca ile kafasına ateş edilir fakat silah tutukluk yapar. Sabaha karşı elleri ve gözleri bağlı şekilde rehineleri infaz etmek için bahçeye çıkarırlar. FETÖ'cüler Emniyet TEM D. Bşk.nı ağır yaralarlar, korumasını ise şehit ederler. Albay Güven Şağban'ı infaz etmek üzereyken karargahın yanına düşen uçak bombasından korkan FETÖ'cüler Güven Şağban'ı infaz edemezler. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Albay Nurettin Alkan, kan kaybetmesine rağmen 40'a yakın İl Jandarma komutanını arayıp darbe teşebbüsü konusunda uyarır ve darbecilerin emirlerine uymamalarını söyler. FETÖ'cüler Albay Nurettin Alkan'ı rehin almak için hastaneyi basarlar ama başarılı olamazlar.
Kısacası, bu Jandarma subayları, karargahta FETÖ'cülerin rahatça darbe girişimini yönetmesini önleyerek binlerce Jandarma birliğinin darbe girişimine katılmasını önlerler. Darbe girişiminin ilk saatlerinde, saat 22.30'da, evinde oturup televizyon seyredenler gibi yapmazlar, kimseden emir beklemeden tabancaları ile elinde tüfek olan onlarca FETÖ'cüye karşı koyarlar. Türkiye'de darbe girişimine en erken müdahale eden bir avuç insandan biridir bu subaylar.
Ne mi olur bu subaylara? Terfiyi bırakın. Güven Şağban geçen yıl, Aziz Yılmaz da geçen ay emekliliğe sevk edilirler. Hem de gerekçe göstermeden, halbuki jandarmada daha 12 yıl çalışma hakları vardır.
Hani FETÖ'yle mücadele ediliyordu? Yoksa FETÖ'yle mücadele edenlerle mi mücadele ediliyor? (Devam edecek.)
***
CEVAP VE DÜZELTME
Yeniçağ Gazetesinde, 05 Ekim 2018 tarihinde Yavuz Selim Demirağ tarafından kaleme alınan, "15 Temmuz Gecesi Jandarmada Yaşananlar" başlıklı yazı yer almıştır.
- Bahsedilen yazıda "Ne mi olur bu subaylara? Terfiyi bırakın, Güven Şağban geçen yıl, Aziz Yılmaz da geçen ay emekliliğe sevk edilirler. Hem de gerekçe göstermeden, hâlbuki jandarmada daha 12 yıl çalışma hakları vardır. Hani FETÖ'yle mücadele ediliyordu? Yoksa FETÖ'yle mücadele edenlerle mi mücadele ediliyor?" şeklinde ifadeler yer almıştır,
- Jandarma Genel Komutanlığında bünyesinde yapılan atamalar JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI ATAMA YÖNERGESİ'ne göre albay rütbesinde emeklilik işlemleri 2803 sayıl JANDARMA TEŞKİLAT, GÖREV VE YETKİLERİ KANUNU Madde 13'te (15/8/2017/KHK-694/53 md; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/50 md.) belirtildiği üzere "İlgili personel kaynağı planlaması, iç güvenlik politikaları ve gelişen güvenlik ihtiyaçlarına göre albay ve üstü rütbelerde bekleme süreleri dolmadan kadrosuzluk tazminatı ödenmek suretiyle Cumhurbaşkanı onayı ile emekliye sevk edilebilir" hükmüne; Jandarma Genel Komutanlığında bünyesinde yapılan Albay ve General rütbesindeki terfiler ve atamalar 2803 Sayılı JANDARMA TEŞKİLAT GÖREV VE YETKİLERİ KANUNU 13 ve 14'üncü maddeleri ve 3 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 10 ve 11'inci maddeleri hükümlerine göre yapılmaktadır.
4. Yapılan incelemede belirtilen hususların kısmen veya tamamen soyut iddialardan ibaret ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve gerçeği yansıtmadığı, bu durumun yazının geneli üzerinde Jandarma Genel Komutanlığının tüzel kişiliğinin şeref ve haysiyetini ihlâl edici ve kamuoyunu yanıltıcı, Jandarma Genel Komutanlığına yönelik haksız ve olumsuz algı oluşturabilecek bir etki yaratabileceği ve Jandarma Teşkilatının itibarını olumsuz etkilemeye yönelik olduğu değerlendirilmiştir.
5. Söz konusu yazıda, daima milletinin hizmetinde olmayı ve hukukun üstünlüğünü kendisine ilke edinmiş Jandarma teşkilatına atfedilen değerlendirmeler asılsızdır.
Jandarma Genel Komutanlığı
Genel Sekreterlik