1.2 milyon işsiz daha

İlhan Kesici'ye sempatim vardır. Bunun geçmişi DPT Müsteşarlığı'ndan başlar. Dürüsttür. Ablaları ve kardeşlerinin "onlara iş bulmadığı için" kendisine nasıl kızdıklarını anlattığında "sağlam karakterini" anlamıştım. Dün sabah da bunu İsmail Küçükkaya'ya tekrarladı. Her şeyden önemlisi TBMM çatısı altında ekonomiyi bu kadar basit anlatan başka isim olduğunu sanmıyorum. "Yakın zamana kadar 2.5 milyon işsizimiz vardı. Bu sayı şimdi 3.7 milyona yükseldi" dedi.

Almanya'yla gerilime dikkat çekti. "Diğer AB ülkeleri bir yana sırf Almanya'ya son 10 yılda yaptığımız ihracatın toplamı 110 milyar doları geçti" diye ekledi. Benim de yazılarımda ısrarla bu konuyu işlediğimi hatırlayın.

Yine İlhan Kesici'nin birkaç ay önce açıkladığı büyüme hızı rakamlarının Fitch tarafından da onaylandığını gördük. Cumhuriyetin ilanından bu yana yıllık ortalaması 4.9-5.0 olan büyümemiz 2.4'e kadar indi. Hatta kimi uzmanlara göre yıl sonunda bu oran 2.0'ın altına inecek. Yükselen sadece işsizlik.

Rakamlar ortadayken, Doğan Grubu'nun iktidar sözcülüğüne dahil olması, neyi değiştirir? Millet artık tencere kaynaması değil midesindeki gurultuyu duyuyor. Bu, referandum sandığına mutlaka yansıyacaktır. Daldan dala atlamak istemiyorum ama, bazen mecbur kalıyorum. CNNTÜRK'te ekonominin başına Ebru Baki getirildi. Bu botokslu bayanın her şeyden önce "ekran cazibesi yok". Eski müdür Cem Çapa'yı artık Kanal-D'nin sabah haberlerinde görüyoruz. Üzülerek söylüyorum, bu başarılı ekonomiste yazık edildi. Aynı grupta rotasyon ve kovmalara alıştık. Kazara iktidarın ayağına basan anında cezalandırılıyor. Kurunun yanında yaşlar da yanıyor. Çapa bunların sonuncusu.

***

Gerçek alıcı kim?

Petrol Ofisi, Vitol Grubu'na satıldı. Kağıt üstünde Hollandalı gözüken bir şirket. 1.4 milyar dolar ödeyecekler. Vitol'ü dikkatle incelediğimizde enteresan şeyler görüyoruz. Perde arkasında İsrail sermayesi var. Hollanda, güdümlü bir ülke. Devlet televizyonu NOS dahi Şaday'la -İsrail yıldızı- açılır, kapanır. Dünyanın en önemli iki uyuşturucu ticareti merkezinden -diğeri Marsilya- Rotterdam, tamamen İsrail gizli servisi MOSSAD'ın kontrolündedir.

Tekrar Petrol Ofisi'nin yeni konumuna değinirsek başka ilginçlikler de fark ederiz. Tel Aviv'in Türkiye'deki enerji koridoruna sıcak baktığı iyice ortaya çıktı. Orta vadede bu hattı kullanmaya hazırlandığı gerçek. Petrol Ofisi'ni Hollandalı(!) Vitol'ün alması en büyük atakları olsa gerek. Bunları da "gördünüz mü hani yabancı sermaye girişi durmuştu" diyenler için yazdım.

***

Önemli tespitler

Bugün "Dünya Kadınlar Günü". Ekranlarımız bu yıl hatırlatmalara erken başladı. Olay günden haftaya çevrildi. İzlediklerim arasında en başarılı kurguyu Seksenler dizisinde gördüm. Muhtar Fehmi bile eşine yardımcı olup yemek pişirdi. Diğer ilginç tespitim gelin Gülden'in -Ayşe Tolga- botokslu hali. Hatta Pastacı Sami'den bile şüphelendim. Bu işler anlaşılan her tarafı sardı.

...

Kim Milyoner Olmak İster'in son sunucusu Murat Yıldırım'a ısınmaya başladım. Yarışmacılara tavrı iyi. Saygılı da. Kompleksi de yok, gözlük bile kullanıyor.

...

KKTC'deki bir turistik tesisin reklamına dikkat ettiniz mi? Futbolcu Ronaldo'nun eski sevgilisi İrina Shayk başrolde. Beyaz mayosuyla sudan Afrodit gibi çıkıyor. Buraya kadar sansür yok. Sıra bir şeyler içmesine gelince elindeki çay bardağından yudumluyor. Baldır bacak normal, alkol yasak.

***

Yorumcuya bakın

Antalya-G.Saray maçı bitti. Yüzde Yüz Futbol'a döndüm. Rıdvan Dilmen lafa Ali Palabıyık'la başladı; "Bu hakem çok iyi. Yakında dünya çapında olur" dedi. Palabıyık ismini ilk defa Aziz Yıldırım'dan duymuştum. Başkan öve öve bitirememişti. Rıdvan emir kulu ya, işaret fişeğinin peşinden gidiyor. Dilmen'in methettiği bu hakemin Antalya'da neler yaptığına bir bakalım:

* Antalya'nın ilk golü Chedjou'dan dirsek atılarak, yani faulle alınan topla gerçekleşti.

* Çıkan kartlarda, öncelik hep Galatasaraylılara verildi.

* Palabıyık'ın geçmiş maçlarını incelersek, "Kanaryasever" olduğunu görürüz. Hakem eleştirmeni Mustafa Çulcu'nun yönettiği maçları hatırlatıyor.

...

* G. Birliği-Akhisar maçından bir tezahürata değinmeden geçmeyeceğim. Ankara takımının taraftarı, ilginç bir slogan bulmuştu. Beğenmedikleri tüm kararlarda "Feminist hakem" diye bağırdılar.

***

BİR MESAJ: Pazar yazılarıma gösterilen ilgi ve övgü tahminlerin üstünde. Hayri Köklü kardeşimin ileri görüşlülüğünü kutlamalıyım. Bu konuda mesaj yollayan K. Petekçi'yi sözcü seçtim; "Üstadım siz yazarken, biz okurken o güzel insanları hayırla yad ediyoruz. Gidenlere rahmet, kalanlara gayret diyelim. Elinize sağlık."

Yazarın Diğer Yazıları